Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Bakara Suresi
Ravi: Nafi
Hadisin Arapçası:
وعن نافع قال: ]كَانَ ابنُ عُمَرَ رَضِىَ اللّهُ عَنْهما إذَا قَرَأ الْقُرْآنَ َ يَتَكَلَّمُ حَتَّى يَفْرغَ مِنْهُ فَأخَذْتُ عَلَيْهِ يَوْماً فَقَرأ سُورَةَ الْبَقَرَةِ حَتَّى انْتَهى إلى مَكانٍ. فَقَالَ: أتَدْرِى فِيمَ أُنْزِلتْ؟ قُلْتُ َ . قَالَ: أُنزِلتْ في كذَا وَكَذَا ثُمَّ مَضَى[. أخرجه البخارى .
Hadisin Anlamı:
İbnu Ömer Radıyallahu Anh Kur’an okuduğu zaman, okuma işinden çıkıncaya kadar hiç konuşmazdı. Bir gün ben (Mushafı, yüzünden takip ediverdim, o da ezberden) Bakara süresini okudu. Bir ayete gelince bana: “Bu ayet ne hakkında indi biliyor musun?” diye sordu. Ben “Hayır” deyince: “Şu, şu mesele için” diye açıkladı, sonra (okumaya) devam etti.
Kaynak: Buhari, Tefsir, Bakara 2, 39