Fazileti Belirtilen Amel Ve Sözler ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Müslim
Başlık: FAZİLETLER BÖLÜMÜ
Konu: Fazileti Belirtilen Amel Ve Sözler
Ravi: Ebu Zerr
Hadisin Arapçası:
وعن أبى ذرٍّ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالُو: يَا رَسُولَ اللّهِ ذَهَبَ أهْلُ الدُّثُورِ بِا‘جُورِ، يُصَلُّونَ كَمَا نُصَلِّي وَيَصُومُونَ كَمَا نَصُومُ، وَيتَصَدَّقُونَ بِفَضْلِ أمْوَالِهِمْ. قَالَ: أوَلَيْسَ قَدْ جَعَلَ اللّهُ لَكُمْ مَا تَتَصَدَّقُونَ بِهِ، إنَّ بِكُلِّ تَسْبِيحَةٍ صَدَقَةً، وَكُلِّ تَكْبِيرَةٍ صَدَقَةً، وَكُلِّ تَحْمِيدَةٍ، وَكُلِّ تَهْلِيلَةٍ صَدَقَةً، وَأمْرٌ بِالْمَعْرُوفِ صَدَقَةٌ، وَنَهْىٌ عنْ مُنْكَرِ صَدَقَةٌ، وَفي بُضْعِ أحَدِكُمْ صَدَقَةٌ. قَالُوا: يَا رَسُولَ اللّهِ، أيَأتِى أحَدُنَا شَهْوَتَهُ وَيَكُونُ لَهُ فِيهَا أجْرٌ؟ قَالَ: أرَأيْتُمْ لَوْ وَضَعَهَا في حَرَامٍ أكَانَ عَلَيْهِ وِزْرٌ؟ قَالُوا: نَعَمْ. قَالَ: كَذلِكَ إذَا وََضَعَهَا في الْحََلِ كَانَ لَهُ أجْرٌ[. أخرجه مسلم
Hadisin Anlamı:
(Ashabtan bazıları): “Ey Allah’ın Resulü! Zenginler ücretleriyle gittiler. Onlar da bizim gibi namaz kıldılar, bizim gibi oruç tuttular, mallarının artanından da sadaka verdiler!” dediler. Aleyhissalatu vesselam: “Allah size de tasadduk edeceğiniz şeyler verdi: Her bir tesbih sadakadır, her bir tekbir sadakadır, her bir tahmid sadakadır, her bir tehlil sadakadır, emr-i bil-ma’ruf sadakadır, nehy-i ani’l-münker sadakadır, herbirinizin (hanımıyla) ciması sadakadır!” buyurdu. Derken cemaatten: “Ey Allah’ın Resulü! Yani birimizin şehvetine mübaşeret etmesine ücret mi var?” diye soranlar oldu. Aleyhissalatu vesselam: “İhtiyacını haramla görmüş olsaydı bundan ona bir vebal var mıydı, yok muydu ne dersiniz?” diye sual ettiler. “Evet vardı!” demeleri üzerine: “Öyleyse, ihtiyacını helal yolla gördü mü bunda onun için ücret vardır!” buyurdular.
Kaynak: Müslim, Zekat 53, (1106)