Gazveler – Umretu’l-Kaza ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim
Başlık: GAZVELER BÖLÜMÜ
Konu: Gazveler – Umretu’l-Kaza
Ravi: Bera İbnu Azib
Hadisin Arapçası:
عَنِ البَراءِ بْنِ عَازبٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْهما قَالَ: ]اِعْتَمَرَ رَسُولُ اللّهِ # فِى ذى القعْدَةِ فأبِي أهْلُ مَكَّةَ أنْ يَدَعُوهُ يَدْخُلُ مَكَّةَ حَتّى قَاضَاهُمْ عَلى أنْ يَدْخُلَ مِنَ الْعَامِ الْمُقْبِلِ، يُقِيمُ فِيهَا ثَثاً َ يَدْخُلُ مَكَّةَ السَِّحُ إَّ السَّيْفَ فى الْقِرَابِ، وَأنْ َ يَخْرُجَ مِنْ أهْلِهَا بِأحَدٍ إنْ أرَادَ أنْ يَتْبَعَهُ، وَأنْ َ يَمْنَعَ أحداً مِنْ أصْحَابِهِ أرَادَ أنْ يُقِيمَ بِهَا. فلمَّا دَخَلَهَا وَمضى ا‘جَلُ، أتَوْا عَلِيّاً رَضِيَ اللّهُ عَنْه. فقَالُوا قُلْ لِصَاحِبِكَ اخْرُجْ عَنّاً، فقَدْ مَضى ا‘جَلُ. فَخَرَجَ # فَتَبِعَتْهُ ابْنَةُ حَمْزَةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْهما: تَنَادى يَا عَمُّ يَا عَمُّ. فَتَنَاوَلَهَا عَلِيٌّ رَضِيَ اللّهُ عَنْه فَأخَذَ بِيَدِهَا. فقَالَ لِفَاطِمَةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْها: دُونَكِ بِنْتَ عَمِّكِ؟ فَحَمَلَتْهَا. فَاخْتَصَمَ فِيهَا عَلِىٌّ وَزَيْدٌ وَجَعْفَرٌ رَضِيَ اللّهُ عَنْهم. فَقَالَ عَلِىٌّ: هِى ابْنَةُ عَمِّي، وَقَالَ جَعْفَرٌ: هِىَ ابْنَةُ عَمِّي، وَخَالَتُهَا تَحْتِي، وَقَالَ زَيْدٌ: بِنْتُ أُخِي. فَقَضى بِهَا # لِخَالَتِهَا؛ وَقَالَ: اَلْخَالَةُ بِمَنْزِلَةِ ا‘ُمِّ؛ وَقَالَ لِعَلِيٍّ رَضِيَ اللّهُ عَنْه: أنْتَ مِنِّي وَأنَا مِنْكَ، وقَالَ لِجَعْفَرٍ: أشْبَهْتَ خَلْقِي وَخُلُقِي. وَقَالَ لِزَيْدٍ: أنتَ أُخُونَا وَمَوْنَا[. أخرجهُ الشَّيْخَانِ.»قِرَابُ السَّيْفِ« قال ا‘زْهَرِي: هُوَ غَمْدُهُ .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Zülkade ayında umreye çıkmıştı. Mekkeliler Onun Mekke’ye girmesine izin vermediler. Resulullah, gelecek yıl girmek, orada üç gün kalmak, Mekke’ye silahlar torbalarda olarak girmek, ailelerinden peşine düşmek isteyen çıksa bile kimseyi almamak, Ashabından Mekke’de kalmak isteyen çıkarsa kimseye mani olmamak şartları üzerine anlaşmıştı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (Mekke’ye umre için) girip, müddet de dolunca, Mekkeliler Hazreti Ali’ye gelip: “Arkadaşına söyle, bizi terketsin, müddet doldu!” dediler. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) çıktı, ancak Hamza’nın kızı Radıyallahu Anh peşine takıldı: “Ey amcam, ey amcam!” diye bağırıyordu. Hazreti Ali Radıyallahu Anh onu alıp elinden tuttu. Hazreti Fatıma Radıyallahu Anh’ya: “Amcanın kızını yanına al!” dedi. [Medine’ye gelince] kızı (yanına alma) hususunda Hazreti Ali, Zeyd ve Cafer Radıyallahu Anh ihtilafa düştüler. Hazreti Ali: “O benim amcamın kızıdır! (Ben ehakkım)” diyordu. Cafer Radıyallahu Anh: “O hem amcamın kızı, hem de teyzesi nikahım altında!” diyordu. Zeyd de: “Kardeşimin kızıdır! diyordu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), kızın, teyzesinin yanında kalmasına hükmetti ve: “Teyze anne makamındadır!” buyurdu. Hazreti Ali Radıyallahu Anh’a yönelerek: “Sen bendensin, ben de senden!” buyurdu. Cafer Radıyallahu Anh’a: “Yaratılışın ve huyun bana benzer” diyerek iltifat etti. Zeyd Radıyallahu Anh’e de: “Sen bizim hem kardeşimiz, hem de mevlamız (azadlımız)sın!” buyurdu.
Kaynak: Buhari, Meğazi 43, Umre 3, Cezau’s-Sayd 17, Sulh 6, Cizye 19, Müslim, Cihad 90, (1783)