Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Mücadele Suresi
Ravi: Havle bintu Malik İbni Sa’lebe
Hadisin Arapçası:
وعن خولة بنت مالك بن ثعلبة قالت: ]ظَاهَرَ مِنِّى زَوْجِى أوْسُ بنُ الصَّامِتِ فَجِئْتُ رسولَ اللّهِ # أشْكُو إلَيْهِ، ورسُولُ اللّهِ # يُجَادِلُنِى فِيهِ وَيَقُولُ: اتّقِ اللّهَ فإنَّهُ ابْنُ عَمِّكَ، فَمَا بَرِحْتُ حَتَّى نَزَلَ الْقُرآنُ: قَدْ سَمِعَ اللّهُ قَوْلَ الَّتِى تُجَادِلُكَ في زَوْجِهَا إلى الْفَرْضِ. قَالَ: يَعْتِقُ رَقَبَةً. قُلْتُ: َ يَجِدُ. قَالَ: فَيَصُومُ شَهْرَيْنِ مُتَتَابِعَيْنِ. قُلْتُ: يَا رسولَ اللّه إنَّهُ شَيْخٌ كَبِيرٌ مَا بِهِ مِنْ صِيَامٍ. قَالَ: فَلْيُطْعِمْ سِتِّينَ مِسْكِيناً. قُلْتُ: مَا عِنْدَهُ شَئٌ يَتَصَدَّقُ بِهِ. قَالَ: فَإنِّى سَأعِينُهُ بِعَرَقٍ مِنْ تَمْرٍ. قُلْتُ يَارسولَ اللّه: وَأنَا أعِينُهُ بِعَرَقٍ آخَرَ. قَالَ: قَدْ أحْسَنْتِ. اذْهَبِى فَأطْعِمِى بِهَا عَنْهُ سِتِّىنَ مِسْكِيناً وَارْجِعِى إلى ابْنِ عَمِّكِ. قَالَ: وَالْعَرَقُ ستُونَ صَاعاً[. أخرجه أبو داود .
Hadisin Anlamı:
Kocam Evs İbnu’s-Samit bana zıharda bulunmuştu. Derhal Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e şikayete geldim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e durumu arzedince bana: “Allah’tan kork, o senin amcaoğlundur” diye onun hakkında beni iknaya çalışıyordu. Ben ısrarıma devam ettim. Derken ayet nazil oldu, “(Habibim) zevci hakkında seninle direşip duran (nihayet halinden) Allah’a şikayet etmekte olan kadının sözünü umduğu veçhile Allah dinlemiştir…” (Mücadele, 1). Vahiy üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Kocan bir köle azad eder” buyurdu. Ben: “Onun kölesi yok!” dedim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Öyleyse ard arda iki ay oruç tutar” dedi. Ben tekrar: “Ey Allah’ın Resulü, kocam çok yaşlıdır, oruca tahammül edemez!” dedim. “Öyleyse”,dedi, “altmış fakir doyursun!” “Onun elinde”, dedim, “sadaka olarak verecek hiçbir şeyi yok, (nasıl altmış fakir doyuracak?)” “Öyleyse,” dedi, “ona ben yardım edeyim. Şu bir arak hurmayı al götür!” “Ey Allah’ın Resulü”, dedim, “diğer bir arak’ı da ben verip ona yardım edeyim.” “Güzel söyledin”, dedi, “git bunlarla ona bedel altmış fakiri doyur. Sonra da (eski nikahınla) amcaoğluna dön!” Ravi bir arakın altmış sa’ miktarında bir ölçek olduğunu belirtti.
Kaynak: Ebu Davud, Talak 17, (2214)