Ahzab Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Tirmizi
Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Ahzab Suresi
Ravi: Enes
Hadisin Arapçası:
وعن أنس رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]كانَ رسولُ اللّه # عَرُوساً بِزَيْنَبَ فقَالَتْ لِى أمُّ سُلَيمٍ: لَوْ أهْدَيْنَا لِرَسُولِ اللّهِ # هَدِيَّةً؟ فَقُلْتُ لَهَا افْعَلِى: فَعَمَدَتْ إلى تَمْرٍ وَسَمْن وَأقِطٍ فَاتَّخَذَتْ حَيْسة في بُرْمَةٍ فأرْسَلَتْ بِهَا مَعِى. فَانْطَلَقْتُ بِهَا إلَيْهِ فَقَالَ ضَعْهَا، ثُمَّ أمَرَنِى فقَالَ: ادْعُ لِى رِجَاً سَمَّاهُمْ وَادْعُ لِى مَنْ لَقِيتَ. قَالَ: فَفَعَلْتُ ثُمَّ رَجَعْتُ فَإذَا الْبَيْتُ غَاصٌّ بِأهْلِهِ، فَوَضَعَ # يَدَهُ في تِلْكَ الحَيْسَةِ وَتَكَلَّمَ بِمَا شَاءَ اللّهُ. ثُمَّ جَعَلَ يَدْعُو عَشَرةً عَشْرَةً يَأكُلُونَ مِنْهُ وَيَقُولُ لَهُمْ: اذْكُروا اسْمَ اللّهِ تَعالى عَلَيْهِ، وَلْيأكُلْ كُلُّ رَجُلٍ مِمَّا يَلِيهِ حَتَّى تَصَدَّعُوا كُلُّهُمْ فَخََرَجَ مَنْ خَرَجَ وَبقىَ نَفَرٌ يَتَحَدَّثُونَ. ثُمَّ خَرَجَ النَّبىُّ # نَحْوَ الحُجُرَاتِ وَخَرَجْتُ في أثَرِهِ فَقُلْتُ: إنَّهُمْ قَدْ ذَهَبُوا. فَرَجَعَ فَدَخَلَ الْبَيتَ وَأرْخَى السِّتْرَ، وَإنِّى لَفِى الحُجْرَةِ وَهُوَ يقولُ: يَا أيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا َ تَدْخُلُوا بُيُوتَ النَّبِىِّ. إلى قوله: وَاللّهُ َ يسْتَحْيِى مِنَ الحَقِّ[. أخرجه الخمسة إ أبا داود .
Hadisin Anlamı:
Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Zeyneb Radıyallahu Anh’le evlenmişlerdi ki, annem Ümmü Süleym bana: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e bir hediyede bulunsak” dedi. Ben kendisine: “Bir şeyler yap!” dedim. Bunun üzerine hurma ve yağ ve keş getirdi, bir tencereye koyarak bunlarla yemek yaptı ve benimle gönderdi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e götürdüm. “Yemeği bırak!” dedi. Sonra bana emredip: “Bana falancaları çağır” dedi ve teker teker isimlerim söyledi. Ayrıca: “Kime rastlarsan çağır” diye emretti. Enes der ki: Emri yerine getirdim, sonra döndüm. Ev insanlarla dolmuştu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) elini mezkur yemeğin üzerine koydu ve Allah’tan başka kimsenin bilmedi bir şeyler söyledi. Sonra cemaati onar onar çağırdı. Herkes o yemekten yiyordu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yiyenlere: “Yemeğe Allah’ın ismini zikrederek başlayın! Herkes önünden yesin!” dedi. Bu hal herkesin yemekten yeyip dağılmasına kadar devam etti. Sonunda çıkanlar çıktı. Bazıları da kalıp sohbete devam ettiler. Bir müddet sonra Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) da çıkıp hücrelere doğru yürüdü. Peşisıra ben de çıktım ve: “Davetliler gitti artık!” dedim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evine geri döndü (ve derhal vahiy alameti olan) örtüyü üzerine çekti. Bu sırada ben hücrede idim. (Vahiy hali geçince) o (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şu vahyi okuyordu: “Ey iman edenler, (bundan sonra) Peygamberin evlerine -yemeğe davet olunmaksızın, vaktine de bakmaksızın- girmeyin. Fakat davet olunduğunuz zaman girin. Yemeği yiyince dağılın. Söz dinlemek veya sohbet etmek için de (izinsiz) girmeyin. Çünkü bu Peygamber’e eza vermekte, o sizden utanmaktadır. Allah ise, hak(kı açıklamak)tan çekinmez.” (Ahzab 53)
Kaynak: Buhari, Tefsir, Ahzab 8, Nikah 67, 64, Et’ime 59, İsti’zan 10, 33, Tevhid 22, Müslim, Nikah 89, (1428), Tirmizi, Tefsir, Ahzab, (3215, 3216, 3217)