Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Mu’minun Suresi
Ravi: Aişe
Hadisin Arapçası:
عن عائشة رَضِىَ اللّهُ عَنْها أنها قالت: ]قُلْتُ يَا رَسُولَ اللّهِ الَّذِينَ يُوْتُونَ مَا آتَوْا وَقُلُوبُهُمْ وَجِلَةٌ؛ أهُمُ الَّذِينَ يَشْرَبُونَ الْخَمْرَ وَيَسْرِقُونَ؟ قَالَ: َ يَابِنْتَ الصِّدِّيقِ! وَلكِنَّهُمْ الَّذِينَ يَصُومُونَ وَيَتَصَدَّقُونَ وَيَخَافُونَ أنْ َ يُقْبَلَ مِنْهُمْ: أولئِكَ الَّذِينَ يُسَارِعُونَ في الخَيْراتِ[. أخرجه الترمذى .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (a.s.)’a sorarak: Ey Allah’ın Resulü, “Rablerine dönecekleri için kalpleri ürpererek vermeleri gerekeni verenler, işte onlar iyi işlerde yarış ederler. O uğurda ileri geçerler” (Mü’minun, 60) ayetinde kastedilenler, şarap içenler, hırsızlık yapanlar mı? dedim. Bana: “Hayır ey Sıddik’in kızı. Aksine onlar, oruç tutup, sadaka verip, yaptıkları bu hayırların kendilerinden kabul edilmemesinden korkanlardır. (Baksana ayet ne buyuruyor): İşte onlar iyi işlerde yarış ederler” cevabını verdi.
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Mü’minun (3174)