Beraet (Tevbe) Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Nesai Tirmizi
Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Beraet (Tevbe) Suresi
Ravi: İbnu Ömer
Hadisin Arapçası:
وعن ابن عمر رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما قال: ]لَمَّا تُوفِّىَ عبدُاللّهِ بنُ أبىٍّ ابن سَلُولَ جَاءَ ابْنُهُ إلى النبىِّ # فَسَألَهُ أنْ يُعْطِيَهُ قَمِيصَهُ يُكَفِّنُ فِيهِ أبَاهُ فَأعْطَاهُ؛ ثُمَّ سَألَهُ أنْ يُصَلِّىَ عَلَىْهِ فَقَامَ # لِيُصَلِّى عَلَيْهِ. فقَامَ عُمرُ فأخَذَ بِثَوْبِ النبىِّ #. فقَالَ يَا رسُولَ اللّهِ: تُصَلِّىَ عَلَيْهِ وَقَدْ نَهَاكَ رَبُّكَ أنْ تُصَلِّى عَلَيْهِ؟ فَقَالَ رسولُ اللّه # إنَّمَا خَيَّرَنِى اللّه تعالى فقَالَ: اِسْتَغْفِرْ لَهُمْ أوْ َ تَسْتَغْفِرْ لَهُمْ إنْ تَسْتَغْفِرْ لَهُمْ سَبْعِينَ مَرَّةً؛ وَسَأزِيدُ عَلَى السَّبْعِينَ. قالَ إنَّهُ مُنَافِقٌ؛ فَصَلَّى عَلَيْهِ رسولُ اللّه # فأنزَلَ اللّهٍ تعالى: وََ تُصَلِّ عَلَى أحَدٍ مِنْهُمْ مَاتَ أبَداً وََ تَقُمْ عَلَى قَبْرِهِ. إلى قوله: فَاسِقُونَ[. أخرجه الخمسة إ أبا داود.وزاد الترمذى: فتَركَ الصََّةَ عَلَيْهِمْ .
Hadisin Anlamı:
Abdullah İbnu Übey İbni Selül öldüğü zaman oğlu Radıyallahu Anh Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın huzur-i alilerine çıkıp, mübarek gömleklerini babasına kefen olarak vermesini taleb etti. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) talebi kabul edip verdi. Bunun üzerine, babasının cenaze namazını kıldırıvermesini taleb etti. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu talebi de kabul etti ve namaz kıldırmak üzere kalktı. Ancak, Hazreti Ömer Radıyallahu Anh kalkarak Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ı elbisesinden tuttu ve: “Ey Allah’ın Resulü, Rabbin seni, ona namaz kılmaktan men etmişken, sen nasıl ona namaz kılarsın?” diye müdahale etti. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Allah beni muhayyer bırakmıştır, zira: “Onların ister bağışlanmasını dile, ister dileme, birdir. Onlara yetmiş defa bağışlanma dilesen de Allah onları bağışlamayacaktır” (Tevbe, 80) buyurmaktadır. Ben yetmişden de fazla bağışlama talebinde bulunacağım” dedi. Hazreti Ömer Radıyallahu Anh: “Ama, o münafıktır!” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buna rağmen onun ardından namaz kıldı. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu ayeti inzal buyurdu: “Onlardan ölen hiç kimse için ebediyyen namaz kılmayacaksın, mezarı başında da durmayacaksın. Çünkü onlar Allah ve Resulüne inanmadılar, fasık olarak öldüler” (Tevbe, 84). Hazreti Ömer Radıyallahu Anh der ki: “Sonra o gün Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e karşı izhar ettiğim cür’ete hayret ettim. Allah ve Resulü daha iyi bilirler.” (Bu son cümlenin İbnu Abbas’ın sözü olma ihtimali de mevcuttur) (Tirmizi’nin rivayetinde şu ziyade var: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu ayetten sonra münafıkların cenaze namazını kılmadı”)
Kaynak: Buhari, Cenaiz 85, Tefsir, Berae 12, Müslim, Fedailu’s-Sahabe 25, (2400), Sıfatu’l-Münafıkin 3, (2744), Tirmizi, Tefsir 3096, Nesai, Cenaiz 69, (4, 68).