Hud (as) Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Ebu Davud Tirmizi
Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Hud (as) Suresi
Ravi: İbnu Mes’ud
Hadisin Arapçası:
وعن ابن مسعود رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]جاءَ رَجُلٌ فقَالَ: يَا رَسُولَ اللّهِ إنّى عَالَجْتُ امْرَأةً في أقْصى الْمَدِينَةِ، وَإنِّى أصَبْتُ مِنْهَا مَا دُونَ أنْ أمَسَّهَا، وأنَا هذا فَاقْضِ فىَّ مَا شِئْتَ. فقالَ عُمرُ رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ: لَقَدْ سَتَرَكَ اللّهُ تعالى، لَوْ سَتَرْتَ عَلَى نَفْسِكَ. وَلَمْ يَرُدَّ النَّبىُّ # شَيْئاً؛ فَقَامَ الرَّجُلُ فانْطَلَقَ النَّبىُّ # رَجًُ فَدَعَاهُ فَتََ عَلَيْهِ هذِهِ اŒية: وَأقِمِ الصََّةَ طَرَفَىِ النَّهَارِ وَزُلَفاً مِنَ اللَّيْلِ إنَّ الحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئاتِ ذلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ. فقَالَ رَجُلٌ: يَا رَسُولَ اللّهِ هَذَا لَهُ خَاصَّة؟ قَالَ بَلْ لِلنَّاسِ كَافَّةً[. أخرجه الخمسة إ النسائى .
Hadisin Anlamı:
Bir adam gelerek: “Ey Allah’ın Resulü! Ben şehrin öbür tarafında bir kadına elledim, cima yapmaksızın onunla nefsimi tatmin ettim. Ve işte ben buradayım, istediğin cezayı ver” dedi. Hazreti Ömer atılarak: “Allah seni örtmüş, keşke sen de kendini örtüp açıklamasaydın” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hiçbir cevap vermedi. Adam kalkıp gitti. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) peşine bir adam göndererek onu çağırtıp şu ayeti okudu: “Gündüzün iki ucunda ve gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl. Doğrusu iyilikler kötülükleri giderir… Bu, öğüt kabul edenlere bir öğüttür” (Hud, 114). Bunun üzerine bir adam: “Ey Allah’ın Resulü bu hüküm sadece soru sahibi için mi (başkasına da şamil mi)?” diye sordu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Herkes için” cevabını verdi.
Kaynak: Buhari, Mevfikitu’s-Salat 4, Tefsir, Hud 6, Müslim, Tevbe 39, (2763), Tirmizi, Tefsir, Hud, (3111), Ebu Davud, Hudud 32, (4468)