İman ve İslam’ın Fazileti ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Nesai
Başlık: İMAN VE İSLAM HAKKINDA
Konu: İman ve İslam’ın Fazileti
Ravi: Ebu Sa’id ibnu Malik
Hadisin Arapçası:
وعنه أيضاً رضى اللّه عنه قال: قال رسولُ اللّه #: ]إذا أسْلَمَ العَبْدُ فحَسُنَ إسْمُهُ كَتَبَ اللّهُ لَهُ كلُّ حَسنَةٍ كَانَ أزْلَفَهَا، وَمُحِيَتْ عَنْهُ كلُّ سَيئَةٍ كَانَ أزْلَفَهَا، وَكَانَ بَعْدَ ذلِكَ القصاصُ: كلُّ حسَنَةٍ بعشْرِ أمثالها إلى سبعِمائةِ ضِعْفٍ، وَالسَّيئةُ بمثلِهَا إّ أن يتجاوَزَ اللّهُ عنْها[ أخرجه البخارى تعليقاً، والنسائى مسنداً.ومعنى »أزلفها« قرّبها.
Hadisin Anlamı:
Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdular: “Bir kul İslam’a girer ve bunda samimi olursa, daha önce yaptığı bütün hayırları Allah, lehine yazar, işlemiş olduğu bütün (erleri de affeder. Müslüman olduktan sonra yaptıkları da şu şekilde muamele görür: Yaptığı her hayır için en az on misli olmak üzere yediyüz misline kadar sevap yazılır. İşlediği her bir şer için de, -Allah affetmediği takdirde- bir günah yazılır.”
Kaynak: Buhari, (hadisi talik olarak kaydeder), İman 31, Nesai, İman 10, (8, 105)