Yeme Adabı ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Tirmizi İbni Mace
Başlık: YİYECEKLER BÖLÜMÜ
Konu: Yeme Adabı
Ravi: Abdullah İbnu İkraş İbnu Züeyb
Hadisin Arapçası:
وعن عبداللّهِ بن عكراش بن ذؤيب عن أبيه قال: ]بَعَثَنِى قَوْمِى بَنُو مُرَّةَ ابنِ عَبِيدٍ بِصَدَقَاتِ أمْوَالِهِمْ إلى رسُولِ اللّهِ # فَقَدِمْتُ المَدِينَةَ فَوَجَدْتُهُ جَالِساً بَيْنَ الْمُهَاجِرِينَ وَا‘نْصَارِ. فَأُتِينَا بِجَفْنَةٍ كَثِيرَةِ النَّرِيدِ وَالْوَذْرِ. فَأقْبَلْنَا نَأكُلُ مِنْهَا فَخَبَطْتُ بِيَدِى في نَواحِيهَا، وَأكَلَ رسولُ اللّهِ # مِنْ بَيْنَ يَدَيْهِ فَقَبَضَ بِيَدِهِ الْيُسْرَى عَلى يَدِى اليُمْنى ثُمَّ قَالَ: يَا عِكْراشُ كُلْ مِنْ مَوْضِعٍ وَاحِدٍ، فَإنَّهُ طَعَامٌ وَاحِدٌ. ثُمَّ أُتِينَا بِطَبَقٍ فِيهِ ألْوَانُ التَّمْرِ وَالرُّطَبِ فَجَعَلْتُ آكُلُ مِنْ بَيْنَ يَدَىَّ، وَجَالَتْ يَدُ رَسُولِ اللّهِ # في الطَّبَقِ. فقَالَ: يَا عِكْرَاشُ كُلْ مِنْ حَيْثُ شِئْتَ فَإنَّهُ غَيْرُ لَوْنٍ وَاحِدٍ. ثُمَّ أُتِينَا بِمَاءٍ فَغَسَلَ يَدَهُ وَمَسَحَ بِبَلَلِ كَفِّهِ وَجْهَهُ وَذِرَاعَيْهِ وَرَأسَهُ وَقَالَ يَا عِكْرَاشُ: هذَا الْوُضُوءُ مِمَّا غَيَّرَتِ النَّارُ[. أخرجه الترمذي . »الْوَذْرُ« جمع وذرة بسكون الذال: وهى القطعة من اللحم .
Hadisin Anlamı:
Abdullah İbnu İkraş İbnu Züeyb babasıdan naklediyor: “Kavmim Beni Mürre İbnu Abid, benimle mallarının sadakasını Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e gönderdi. Medine ye gelince O’nu (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Muhacir ve Ensar’ın arasında oturmuş buldum. Elimden tutup beni Ümmü Seleme radıyallahu anha’nın evine götürdü. Varınca: “Yiyecek bir şey var mı?” diye sordu. Bize, içerisinde bolca serid ve (kuşbaşı) et parçaları olan bir tepsi getirildi. Ondan yemek için yanaştık. Ben elimle kabın her tarafını yokladım. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) önünden yedi. (Bir ara) sol eliyle sağ elimden tuttu ve: “Ey İkraş! bir yerden ye. Çünkü (kabın içindeki yemek) tek bir yemektir. (Her taraf birdir)” buyurdu. Sonra bize, içerisinde taze ve kuru çeşitli hurmalar bulunan bir tabak getirildi. Bu sefer önümden yemeye başladım. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın eli ise, tabağın her tarafında dolaşıyordu. Bana da: “Ey İkraş! Dilediğin yerinden (alıp) ye. Çünkü (tabağın içindekilerin hepsi) aynı çeşit değil” buyurdu. Sonra bize su getirildi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) elini yıkadı, elinin ıslaklığı ile yüzünü kollarını ve başını meshetti ve: “Ey İkraş! Bu, ateşte pişenden (yenince alınması gereken) abdesttir” buyurdu.
Kaynak: Tirmizi, Et’ime 41, (1849), İbnu Mace, Et’ime 11, (3274)