Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Tegabün Suresi
Ravi: İbnu Abbas
Hadisin Arapçası:
وعن ابن عباس رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما. في قوله تعالى: ]إنَّ مِنْ أزْوَاجِكُمْ وَأوَْدِكُمْ عَدُوّاً لَكُمْ اŒية. قَالَ هَؤَُءِ رِجَالٌ مِنْ اَهْلِ مَكَّةَ أسْلَمُوا وَأرَادُوا اَنْ يَأتُوا النّبِىَّ # فَأبَى أزْوَاجُهُمْ وَاَوَْدُهُمْ أنْ يَدَعُوهُمْ فَلَمَّا أتَوا النّبىَّ # رَأوُا النَّاسَ قَدْ فَقِهُوا فِي الدِّينِ فَهَمُّوا أنْ يُعَاقِبُوهُمْ فَنَزَلَتْ[. أخرجه الترمذي .
Hadisin Anlamı:
Ey iman edenler, eşlerinizin evlatlarınızın içinde hakikaten size düşman olanlar da vardır. O halde onlardan sakının. (Teğabün 14) mealindeki ayet hakkında şu açıklamayı yaptı: “Bu hitaba maruz kalan kimseler bir kısım Mekkeli erkeklerdir. Bunlar, hicret ederek Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e gelmek isterler, fakat kadın ve çocukları kendilerini terketmelerini istemeyerek hicretlerine mümanaat etmişlerdir. Bu kimseler bilahare hicret edip gelince, halkın, din hususunda çok şey öğrenmiş olduğunu görürler. Bunun üzerine (kendilerinin önceden hicret etmelerine mani olan) zevce ye evlatlarını cezalandırmak istediler. Bu hal karşısında Cenab-ı Hakk mezkur ayeti inzal buyurdu.”
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Teğabün, (3314)