Sahabe Dışındaki Bazı Kimselerin Fazileti – Zeyd İbnu Amr ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari
Başlık: FAZİLETLER BÖLÜMÜ
Konu: Sahabe Dışındaki Bazı Kimselerin Fazileti – Zeyd İbnu Amr
Ravi:
Hadisin Arapçası:
وفي روايةٍ: ]أنَّ زَيْدَ بْنَ عَمْرِو بْنِ نُفَيْلٍ خَرَجَ الى الشَّامِ يَسْألُ عَنِ الدِّينِ وَيَتْبَعُهُ. فَلَقِىَ عَالِماً مِنَ الْيَهُودِ فَسَألَهُ عَنْ دِينِهِمْ؛ وَقَالَ: لَعَلِّي أنْ أدِينَ دِينَكُمْ. فقَالَ: َ تَكُونُ عَلى دِينِنَا حَتّى تَأخُذَ بِنَصِيبِكَ مِنْ غَضَبِ اللّهِ. قَالَ زَيْدٌ: مَا أفِرُّ إَّ مِنْ غَضَبِ اللّهِ، وََ أحْمِلُ مِنْ غَضَبِ اللّهِ شَيْئاً أبَداً، وَأنَا أسْتَطِيعُهُ، فَهَلْ تَدُلُّنِى عَلى غَيْرِهِ؟ فقَالَ: مَا أْعَلَمُهُ إَّ أنْ يَكُونَ حَنِيفاً. قَالَ زَيْدٌ: وَمَا الْحَنِيفُ؟ قَالَ دِينُ إبْرَاهِيمَ عَلَيْهِ السََّمُ، لَمْ يكُنْ يَهُودِيّاً وََ نَصْرَانِيّاً وََ يَعْبُدُ إَّ اللّهَ. فَخَرَجَ زَيْدٌ فَلَقِيَ عَالِماً مِنْ عُلَمَاءِ النَّصَارَى، فَذَكَرَ لَهُ مِثْلَ ذلِكَ. فقَالَ: لَنْ تَكُونَ عَلى دِينِنَا حَتّى تَأخُذَ بِنَصِيبِكَ مِنْ لَعْنَةِ اللّهِ. قَالَ: مَا اَفِرُّ اَِّ مِنْ لَعْنَةِ اللّهِ، وََ اَحْمِلُ مِنْ لَعْنَةِ اللّهِ شَيْئاً أبَداً وَأنَا أسْتَطيعُ فَهَلْ تَدُلُّنِى على غَيْرِهِ؟ فقَالَ: َ اعْلَمُهُ إَّ أنْ يَكُونَ حَنِيفاً. قَالَ: وَمَا الْحَنِيفُ؟ قَالَ: دِينُ إبْرَاهِيمَ، لَمْ يَكُنْ يَهُودِيّاً وََ نَصْرَانِيّاً وََ يَعْبُدُ إَّ اللّهَ. فَلَمَّا رَأى زَيْدٌ قَوْلَهُمْ في إبْراهِيمَ خَرَجَ. فَلمَّا بَرَزَ رَفعَ يَدَيْهِ. فقَالَ: اللّهُمَّ إنِّى أُشْهِدُكَ أنِّى عَلى دِينِ إبْراهِيمَ عَلَيْهِ السََّمُ[. أخرجه البخاري.»اَلْحَنِيفُ« اَلْمَائِلُ، وَهُوَ في الْوَضَعِ الشَّرْعِى: اَلْمَائِلُ عِنَ ا‘دْيَانِ كُلَّهَا الى دِينِ ا“سَْمِ.
Hadisin Anlamı:
Bir başka rivayette ise şöyle gelmiştir: “Zeyd İbnu Amr İbnu Nüfeyl hakiki dini sorup, ona tabi olmak üzere [Varaka İbnu Nevfel ile birlikte] Şam’a gitti. Orada bir yahudi alimine rastladı. Ona dinleri hakkında sordu ve: “Belki de dininize gireceğim, (bana onu tanıtın)!” dedi. Yahudi: “Sen, Allah’ın gadabından nasibini almadıkça bizim dine giremezsin!” diye cevap verdi. Zeyd: “Ben Allah’ın gadabından kaçarak buralara geldim, (gadap değil, rıza ve rahmet arıyorum), elimden geldiğince, Allah’ın gadabından herhangi bir pay almaya asla niyetim yok. Sen bana bir başkasını göster (de ona gideyim)!” der. Yahudi alim: “Ben haniflikten başka bir şeyi tanımıyorum!” cevabını verir. Zeyd: “Haniflik nedir?” der. Yahudi alim açıklar: “Hazreti İbrahim aleyhisselam’ın dinidir. O, ne yahudi ne de hıristiyandı, Allah’tan başka bir şeye tapmıyordu.” Zeyd onun yanından çıkınca hıristiyan alimlerden biriyle karşılaşır. Ona da aynı şeyleri söyler. O da: “Sen Allah’ın lanetinden nasibini almadıkça bizim dinimize giremezsin!” der. Zeyd ona da: “Ben zaten Allah’ın lanetinden kaçarak bu diyarlara geldim. Elimden geldiğince, ebediyyen Allah’ın lanetinden bir şey yüklenmeyeceğim. Sen bana bir başkasını gösterebilir misin?” der. O alim de: “Hayır ben haniflikten başka bir şey bilmem!” cevabım verir. Zeyd ona da: “Haniflik nedir?” diye sorar. Alim: “Hazreti İbrahim aleyhisselam’ın dinidir. O ne yahudi ne de hıristiyandı, o sadece Allah’a tapardı” cevabını verir. Zeyd onların Hazreti İbrahim hakkındaki sözlerini işitince, oradan ayrılır. Dışarı çıkınca ellerini kaldırıp: “Allahım, seni şahid kılıyorum: Ben İbrahim aleyhisselam’ın dini üzereyim!” der.”
Kaynak: Buhari, Menakıbu’l-Ensar 24, Zebaih 16