Başlık: BEY (ALIM-SATIM) BÖLÜMÜ
Konu: Riba İle İlgili Hükümler
Ravi:
Hadisin Arapçası:
وفي أخرى لمسلم قال حنش الصنعائى: ]كُنَّا مَعَ فُضَالَةَ في غَزْوَةٍ فطارَتْ لِى وَ‘صْحابِى قَِدَةٌ فيها ذهَبٌ وََورِقٌ وَجَوْهَرٌ فأرَدْتُ أنْ أشْتريها فَسَألْتُهُ فقال: إنْزِعْ ذَهَبَهَا فاجْعَلْه في كِفّةٍ، واجْعَلْ ذَهَبَكَ في كِفّةٍ، ثم تأخُذَنَّ إَّ مِثًْ بِمثْلٍ، فإنِّى سَمِعْتُ النَّبِىَّ # يقولُ: مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللّهِ وَاليَوْمِ اŒخَرِ فََ يَأخُذَنَّ إَ مِثًْ بِمِثْلٍ[ .
Hadisin Anlamı:
Müslim’de gelen diğer bir rivayette Haneş es-San’ani der ki: “Biz Fadale ile bir gazvede beraberdik. Derken bana ve arkadaşlarıma ganimetten bir gerdanlık isabet etti. Gerdanlık altın, gümüş ve kıymetli taşlardan yapılmıştı. Ben bunu satın almak isteyerek, Fadale’ye sordum. Bana şöyle cevap verdi: Bunun altınını ayır, bir kefeye koy. Kendi altınını da bir kefeye koy. Sonra sakın misli mislinden fazla birşey alma! Zira ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın şöyle buyurduğunu işittim: “Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ederse sakın misli mislinden fazla bir şey almasın.”
Kaynak: Müslim, Büyu 91, (1591)