Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Meryem (a.s.) Suresi
Ravi: Ebu Hüreyre
Hadisin Arapçası:
وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]قال رسولُ اللّه #: إذَا أحَبَّ اللّهُ عَبْداً نَادَى جِبْرِيلَ عَلَيْهِ السّمُ: إنِّى قَدْ أحْبَبْتُ فَُناً فأحَبُّهُ، فَيُنَادِى في السَّمَاءِ ثُمَّ تَنْزِلُ لَهُ الْمَحَبَّةُ في أهْلِ ا‘رْضِ. فذلِكَ قولِه تعالى: إنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ سَيَجْعَلُ لَهُمُ الرَّحْمنُ وُدّاً. وقَالَ في الْبُغْضِ مِثْلَ ذلِكَ[. أخرجه الترمذى .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: Allah bir kulu sevdi mi, Cebrail (a.s.)’e şöyle seslenir: “Ben falanca kişiyi seviyorum, sen de şev!” Bunun üzerine semada aynı şekilde nida edilir. Sonra, arz ehli arasına onun sevgisi indirilir. Bunu şu ayet ifade etmektedir: “İnanıp hayırlı iş işleyenleri Rahman sevgili kılacaktır” (Meryem 96). “Allah bir kula buğzetti mi, Cibril (a.s.)’e seslenir: Ben falancaya buğz ediyorum. Bu şekilde semada nida edilir. Sonra, yeryüzüne onun hakkında buğz indirilir.
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Meryem, (3160)