Kıyametin Ahvali – Sur’a Üflenmesi Ve Neşr ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Tirmizi
Başlık: KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
Konu: Kıyametin Ahvali – Sur’a Üflenmesi Ve Neşr
Ravi: Ebu Said
Hadisin Arapçası:
عن أبي سعيد رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: كَيْفَ أنْعَمُ وَقَدِ الْتَقَمَ صَاحِبُ الْقَرْنِ الْقَرْنَ وَحَنَا جَبْهَتَهُ وَاضِعاً سَمْعَهُ يَنْتَظِرُ أنْ يُؤْمَرَ فَيَنْفُخَ. فَكأنَّ ذلِكَ ثَقُلَ عَلى أصْحَابِهِ رَضِيَ اللّهُ عَنْهم، فقَالُوا: كَيْفَ نَفْعَلُ أوْ كَيْفَ نَقُولُ؟ قَالَ: قُولُوا: حَسْبُنَا اللّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ، تَوَكَّلْنَا عَلى اللّهِ، وَرُبَّمَا قَال: عَلى اللّهِ تَوَكَّلْنَا[. أخرجه الترمذي .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Surun sahibi (İsrafil aleyhisselam), sur denen borusunu ağzına dayamış, yüzünü çevirmiş, kulağını dikmiş, üfleme emrini beklerken ben nasıl tereffühle (dünya nimetlerinden) istifade edebilirim?” buyurmuşlardı. Bu, sanki ashabına çok ağır gelmişti: “Peki biz ne yapalım -veya ne diyelim- ey Allah’ın Resulü?” diye sordular. Onlara: “Hasbünallah ve ni’mel-vekil (Allah bize yeter, o ne güzel vekildir!), Allah’a tevekkül ettik, -belki de “tevekkülümüz Allah’adır!” demişti- deyiniz!” diye emir buyurdular.
Kaynak: Tirmizi, Kıyamet 9, (2433)