Başlık: İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
Konu: İhdad (Matem)
Ravi: İbnu’l Müseyyeb ve Süleyman İbnu Yesar
Hadisin Arapçası:
وعن ابنِ المُسَيِّبِ وَسليمان بن يسار: ]أنَّ طُلَيْحَةَ ا‘سَدِيَةَ كَانَتْ تَحْتَ رَشِيدِ الثَّقَفِيِّ فَطَلَّقَهَا فَنَكَحَتْ فِي عِدَّتِهَا. فَضَرَبَهَا عُمَرُ وَزَوْجَهَا بِالْمَخْفَقَةِ ضَرَبَاتٍ، وَفَرَّقَ بَيْنَهُمَا ثُمَّ قَالَ: أيُّمَا امْرَأةٍ نَكَحَتْ فِى عِدَّتِهَا، فَإنْ كَانَ زَوْجُهَا الَّذِى تَزَوَّجَ بِهَا لَمْ يَدْخُلْ بِهَا فُرَّقَ بَيْنَهُمَا، وَاعْتَدَّتْ بَقِيَّةَ عِدَّتِهَا مِنَ ا‘وَّلِ، ثُمَّ كَانَ اŒخِرُ خَاطِباً مِنَ الخُطَّابِ. فَإنْ دَخَلَ بِهَا فُرِّقَ بَيْنَهُمَا، ثُمَّ اعْتَدَّتْ بَقِيَّةَ عِدَّةِ ا‘وَّلِ، ثُمَّ اْعَتدَّتْ مِنَ اŒخِرِ. ثُمَّ َ يَجْتَمِعَانِ أبَداً. قَالَ ابْنُ الْمُسَيَّبِ وَلَهَا مَهْرُهَا كَامًِ بِمَا اسْتَحَلَّ مِنْهَا[. أخرجه مالك .
Hadisin Anlamı:
Tuleyha el-Esediye, Reşid es-Sakafi’nin nikahı altındaydı. Reşid, Tuleyha’yı boşadı. Kadın, iddeti içerisinde iken evlendi. Hazreti Ömer Radıyallahu Anh, ona da kocasına da değnekle çokça vurdu ve aralarını ayırdı. Sonra şunu söyledi: “İddeti içerisinde hangi kadın evlenirse, onun evlenen kocası, gerdek yapmamış bile olsa araları ayrılacak ve kadın, önceki iddetinden geri kalan kısmı tamamlayacak. Sonra ikincisi, taliblerden bir talib olacak. Eğer erkek, kadınla gerdek yapmış idiyse, araları ayrılır, kadın önceki iddetini tamamlar. Sonra ikinciden dolayı yeniden iddet bekler. Bunlar ebediyyen evlenemezler.” İbnu’l-Müseyyeb der ki: “Erkek, kadını kendine helal addettiği için ona tam mehir öder.”
Kaynak: Muvatta, Nikah 27, (2,536)