Hulefa-i Raşidin Ve Onların Seçimleri ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Rezin
Başlık: HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
Konu: Hulefa-i Raşidin Ve Onların Seçimleri
Ravi: Abdullah İbnu Selam
Hadisin Arapçası:
وعن عبداللّه بن سم رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]لَمَّا حُوصِرَ عُثْمَانُ رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ وَلّى أبَا هُرَيْرَةَ عَلى الصََّةِ، وَكَانَ ابْنُ عَبَّاسٍ يُصَلِّى أحْيَاناً، ثُمَّا بََعَثَ عُثْمَانُ إلَيْهِمْ، فقَالَ مَا تُرِيدُونَ مِنِّى؟ قَالُوا: نُرِيدُ أنْ تَخْلَعَ إلَيْهِمْ أمْرَهُمْ، ثُمَّ قالَ: َ أخْلَعُ سِرْبَاً سَرْبَلَنِيهِ اللّهُ عَزَّ وَجَلَّ، فقَالُوا: فَهُمْ قَاتِلُوكَ. قالَ: لَئِنْ قَتَلْتُمُونِى َ تَتَحَابُّونَ بَعْدِى أبَداً، وََ تُقَاتِلُونَ بَعْدِى عَدُوّاً جَمِيعاً، وَلَتَخْتَلِفُنَّ عَلَى بَصِيرَةٍ، يَا قَوْمِ َ يَجْرِمَنَّكُمْ شِقَاقِى أنْ يُصِيبَكُمْ مِثْلُ مَا أصَابَ مَنْ قَبْلَكُمْ فَلَمَّا اشْتَدَّ عَلَيْهِ ا‘مْرُ أصْبَحَ صَائِماً يَوْمَ الجُمُعَةِ، فَلَمَّا كانَ في بَعْضِ النَّهَارِ نَامَ فقَالَ: رَأيْتُ اŒنَ رسُولَ اللّهِ # فقَالَ لِى إنَّكَ تفْطِرُ عِنْدَنَا اللَّيْلَةَ فَقُتِلَ مِنْ يَوْمِهِ، ثُمَّ قَامَ عَلِىٌّ رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ خَطِيباً فَحَمِدَاللّهَ وَأثْنَى عَلَيْهِ وَقَالَ: أيُّهَا النَّاسُ! أقْبِلُوا عَلَىَّ بِأسْمَاعِكُمْ وَأبْصَارِكُمْ، إنِّى أخَافُ أنْ أكُونَ أنَا وَأنْتُمْ قَدْ أصْبَحْنَا في فِتْنَةٍ وَمَا عَلَيْنَا فِيهَا إَّ ا“جْتِهَادُ، وَإنَّ اللّهَ تَعالى أدَّبَ هذِهِ ا‘مَّةَ بِأدَبَيْنِ: الْكِتَابِ والسُّنّةِ، ض هَوَادَةَ عِنْدَ السُّلْطَانِ فِيهِمَا، فأتَّقُوا اللّهَ وَأصْلِحُوا ذَاتَ بَيْنِكُمْ، ثُمَّ نَزَلَ وَعَمَدَ إلى مَا بَقِىَ مِنْ بَيْتِ المَالِ فَقَسَّمَهُ عَلى المُسْلِمِينَ[. أخرجه رزين.»َ يَجْرِمَنَّكُمْ«: أى َ يَحملنكم: والشِّقَاقُ: النزاعُ والخف. »وَالْهَوَادَةُ« السكون والموادعة، والرضا بالحالة التى ترجى معها سمة .
Hadisin Anlamı:
Hazreti Osman Radıyallahu Anh muhasara edildiği zaman, namaz kıldırma işine Hazreti Ebu Hüreyre Radıyallahu Anh’yi tayin etti. Bazan Hazreti İbnu Abbas kıldırıyordu. Sonra, Hazreti Osman (isyancılara) elçi yollayıp,benden ne istiyorsunuz? diye sordu. Onlar: “Hilafetten ayrılmanı istiyoruz” dediler. O da: “Allah’ın bana giydirdiği bir kaftanı çıkarmam” diyerek reddetti. “Onlar seni öldürecekler!” dediler. O: “Beni öldürdüğünüz takdirde, ebediyyen birbirinizi sevmeyecek, düşmanla elbirlik savaşamayacaksınız. Göre göre ihtilafa düşeceksiniz. Ey kavm, bana karşı çıkardığınız şu ihtilaf sakın ola başınıza, sizden öncekilerin maruz kaldığı belayı dolamasın!” dedi. İhtilalcilerin tazyikleri artınca, cuma gününe oruçlu olarak girdi. Gün biraz ilerleyince uyudu. Uyanınca: “Şu anda rüyamda Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ı gördüm. Bana: “Akşam yanımızda iftarını yapacaksın” buyurdu” dedi. O gün öldürüldü. Sonra Hazreti Ali Radıyallahu Anh hutbe okumak üzere kalktı. Hamd-ü senadan sonra: “Ey insanlar, dedi, bana yaklaşın, gözlerinizi, kulaklarınızı dört açın. Şahsen ben ve sizler hepimizin fitnenin içine düşmemizden korkuyorum. Fitne sırasında, hepimize gayret gerekecek.” Devamla dedi ki: “Allah bu ümmeti iki edeble terbiye etti: Kitap ve Sünnet. Bunların (tatbiki hususunda), sultan nezdinde gevşeklik olamaz. Öyle ise Allah’tan korkun, aranızdaki meseleleri halledin.” Hazreti Ali Radıyallahu Anh bunları söyleyip minberden indi ve beytü’l-maldan arta kalan servete yönelerek Müslümanlar arasında taksim etti.” [Rezin ilavesidir, kaynağı bulunamamıştır.]
Kaynak: Rezin