Başlık: RAHMET BÖLÜMÜ
Konu: Hayvanlara Merhamet
Ravi: Muhammed İbnu İshak
Hadisin Arapçası:
وعن محمد ابن إسحاق. عن رجل من أهل الشام يقال له أبو مَنْظُورٍ عن عمه عن عامر الرّام أخى الخَضِرِ قال: ]إنَّا لِبَِدِنَا إذْ رُفِعَتْ لَنَا رَايَاتٌ وَألْوِيَةٌ فَقُلْتُ مَا هذَا؟ قالُوا: لِوَاءُ رسولِ اللّهِ #. فَأتَيْتُهُ وَهُوَ جَالِسٌ تَحْتَ شَجَرَةٍ وَقَدِ اجْتَمَعَ إلَيْهِ أصْحَابُهُ فَجَلَسْتُ إلَيْهِمْ فَذَكَرَ النَّبىُّ # ا‘سْقَامَ وَا‘مْرَاضَ. فقَالَ: إنَّ المُؤْمِنَ إذَا أصَابَهُ السَّقَمُ ثُمَّ أعْفَاهُ اللّهُ عزَّ وَجَلَّ مِنْهُ كانَ كَفّارَةً لِمَا مَضَى مِنْ ذُنُوبِهِ وَمَوْعِظَةً لَهُ فِيمَا يَسْتَقْبِلُ. وَإنَّ المُنَافِقَ إذَا مَرِضَ ثُمَّ أُعْفِىَ كَانَ كالْبَعِيرِ عَقَلهُ أهْلُهُ ثُمَّ أرْسَلُوهُ فَلَمْ يَدْرِ لِمَ عَقَلُوهُ وَلِمَ أرْسَلُوهُ؛ فقَالَ رَجُلٌ مِمَّنْ حَوْلَهُ: يَا رسولَ اللّهِ وَمَا ا‘سْقَامُ؟ وَاللّهِ مَا مَرِضْتُ قَط. فقَالَ لَهُ: قُمْ فلسْتَ مِنَّا[. أخرجه أبو داود.»وَا‘لْوِيَةُ« جمع لواء، وهى الراية الكبيرة دون ا‘عم.»وَأعْفَاهُ وَعَافَاهُ« بمعنى واحد .
Hadisin Anlamı:
Muhammed İbnu İshak kendisine Ebu Manzur denen Şamlı bir zattan naklediyor, bu da amcasmdan, o da Hadır’ın kardeşi Amiru’r-Ram’dan nakletmiştir. Amir der ki: “Bizim için bayraklar ve sancaklar yükseltildiği zaman memleketimizde idik. Ben: “Bu nedir?” diye sordum. “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın sancağı!” dediler. Yanına gittim. Bir ağacın altında oturuyordu. Ashabı da etrafını sarmıştı. Ben de yanlarına oturdum. Bir ara Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hastalıklardan ve dertlerden bahsedip dedi ki: “Mü’mine bir hastalık gelir, sonra da Allah ona şifa verirse, bu hastalık onun geçmiş günahlarına kefaret, geri kalan hayatı için de bir öğüt olur. Şayet münafık hastalanır, sonra da afiyet verilirse o, sahibi tarafından bağlanıp sonra da salıverilen fakat niçin bağlandığını, niçin salıverildiğini bilmeyen bir deve gibidir. Aleyhissalatu vesselamın etrafında oturanlardan biri: “Ey Allah’ın Resulü, eskam (hastalıklar) nedir? Ben asla hiç hastalanmadım?” diye sordu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Kalk! Sen bizden değilsin.” buyurdu.”
Kaynak: Ebu Davud, Cenaiz, 1, (3089)