Başlık: HACC VE UMRE BÖLÜMÜ
Konu: Hacc-ı Temettu Ve Haccın Feshi
Ravi:
Hadisin Arapçası:
وفي أخرى لمسلم: ]أقْبَلْنَا مُهلِّينَ مَعَ النَّبىِّ # بِحَجٍّ مفْرَدٍ وَأهَلَّتْ عَائِشَةُ رََضِىَ اللّهُ عَنْها بِعُمْرَةٍ حَتَّى إذَا كُنَّا بِسَرِفَ عَرَكتْ حَتَّى إذَا قَدِمْنَا طُفْنَا بِالْكَعْبَةِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ، وَأُمِرْنَا أنْ يُحِلَّ مِنَّا مَنْ لَمْ يُحِلَّ مِنَّا مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ. قُلْنَا حِلٌّ مَاذَا ؟ قَالَ: الحِلُّ كُلُّهُ. فَوَاقَعْنَا النِّسَاءَ وَتَطَيّبْنَا بالطِّيبِ وَلَبِسْنَا الثِّيَابَ وَلَيْسَ بَيْنَنَا وَبَيْنَ عَرَفَةَ إَّ أرْبَعُ ليَالٍ. ثُمَّ أهْلَلْنَا يَوْمَ التّرْوِيَةِ، ثُمَّ دَخَلَ النَّبىُّ # عَلى عَائِشَة رََضِىَ اللّهُ عَنْها. وهِىَ تَبْكِى. فقَالَ: مَا شَأنُكِ؟ قَالَتْ: حضْتُ، وَقَدْ حَلَّ النَّاسُ وَلَمْ أحِلَّ وَلَمْ أطُفْ، وَالنّاسُ يَذْهَبُونَ اŒنَ إلى الحَجِّ. فقَالَ: إنَّ هذَا شئٌ كَتَبَهُ اللّهُ عَلى بَنَاتِ آدَمَ فاغْتِسلِى ثُمَّ أهلِّى بِالحَجِّ فَفَعَلَتْ وَوَقَفَتِ المَواقِفَ كُلَّهَا حَتَّى إذَا طَهُرَتْ طَافَتْ. فقَالَ: قَدْ حَلَلْتِ مِنْ حَجّكِ وَعُمْرَتِكِ جِمِيعَها. فقَالَتْ: إنِّى أجِدُ في نَفْسِى أنّى لَمْ أطُفْ بِالْبَيْتِ حِينَ حَجَجْتُ. قالَ: فاذْهَبْ بِهَا يَا عَبْدَ الرَّحْمنِ فأعْمِرْهَا مِنَ التَّنْعِيمِ، وذلِكَ لَيْلَةَ الحَصْبَةِ، وَكانَ # رَجًُ سَهًْ إذَا هَوِيَتْ شَيئاً تَابَعَها عَلَيْهِ[ .
Hadisin Anlamı:
Müslim’in diğer bir rivayetinde şöyle denir: “Biz, hacc-ı ifrad için ihram giyip Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’la birlikte ilerledik. Hazreti Aişe Radıyallahu Anh de umre için ihrama girdi. Şerefe gelince Hazreti Aişe hayız oldu. (Mekke’ye) gelince Kabe’yi, Safa ve Merve’yi tavaf ettik. Sonra, beraberinde kurbanlık olmayanların ihramdan çıkmaları emredildi. “Neleri nefsimize helal edeceğiz?” diye sorduk. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), “(ihramlıya yasak olan) her şeyi”, dedi. Bunun üzerine kadınlarımızla da yattık, kokular süründük, elbiselerimizi giydik. (Bunların hepsini yaparken) bizimle arefe (yani hacc ihramı giyme) günü arasında sadece ve sadece dört gece vardı. Sonra terviye günü (Zilhicce’nin 8’i) tekrar ihrama girdik. Bir ara Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hazreti Aişe Radıyallahu Anh’nın yanına girmişti, onu ağlıyor buldu. “Neyin var?” diye sordu. “Hayız oldum, herkes ihramdan çıktı, ben çıkamadım, tavafımı da yapamadım. Herkes artık (umresini tamamladı), hacc için (Arafat’a) çıkıyor!” diyerek yakındı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Bu hal, Cenab-ı Hakk tarafından Adem (a.s)’ın kızlarına yazılmış bir kaderdir, (sana mahsus bir kusur değil). Sen de, (ihrama giren herkesin yaptığı gibi) yıkan ve hacc için ihrama gir” dedi. O da öyle yaptı. (Mina, Arafat ve Müzdelife’deki) vakfelerin hepsine katıldı. Hayızdan temizlenince de (ifaza) tavafını yaptı. (Bunlar bittikten sonra Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hazreti Aişe Radıyallahu Anh’e: “Artık hem haccını hem de umreni yapmış, her ikisinin de ihramından çıkmış oldun!” dedi. Hazreti Aişe Radıyallahu Anh: “Ancak benim içimden Beytullah’ı tavaf etmeden hacc yaptığım hissi geçiyor” dedi. Bunun üzerine (oğlan kardeşine seslenerek): “Ey Abdurrahman (kızkardeşin) Aişe’yi Ten’im’e götür, orada umre için ihrama girsin!” dedi. Bu vak’a Hasbe gecesi cereyan etmişti. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mülayim bir insandı. Hazreti Aişe Radıyallahu Anh birşey arzu etti mi onun arkasını takip eder (yerine getirirdi).”
Kaynak: Müslim, Hacc (1213-1216 arasındaki rivayetler)