Gazveler – Uhud ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Ebu Davud
Başlık: GAZVELER BÖLÜMÜ
Konu: Gazveler – Uhud
Ravi: Bera İbnu Azib
Hadisin Arapçası:
وعن البراءِ بن عازب رَضِيَ اللّهُ عَنْهما قال: ]لَقِينَا الْمُشْرِكِينَ يَوْمِئذٍ وَأجْلَسَ النَّبِيُّ # جَيْشاً مِنَ الرُّمَاةِ وَأمَّرَ عَلَيْهِمْ عَبْدَاللّهِ بْنَ جُبَيْرٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه؛ وقَالَ: َ تَبْرَحُوا، إنْ رَأيْتُمُونَا ظَهَرْنَا عَلَيْهِمْ فََ تَبْرَحُوا، وَإنْ رَأيْتُمُوهُمْ ظَهَرُوا عَلَيْنَا فََ تُعِينُونَا. فَلَمَّا لَقِيْنَاهُمْ هَرَبُوا، حَتّى رَأيْتُ النِّسَاءَ يَشْدُدْنَ في الْجَبَلِ قَدْ رَفَعْنَ عَنْ سُوقِهِنَّ قَدْ بَدَتْ خََخِلُهُنَّ فَأخَذُوا يَقُولُونَ: الغَنِيمَةَ الْغَنِيمَةَ. فقَال عَبْدُاللّهِ بْنُ جُبَيْرٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه عَهِدَ رَسُولُ اللّهِ #: أنْ َ تَبْرَحُوا. فَأبَوْا فَلَمَّا أبَوْا صُرِفَتْ وُجُوهُهُمْ. فَأُصِيبَ سَبْعُونَ قَتِيً. فَأشْرَفَ أبُو سُفْيَانَ. فقَالَ: أفِي الْقَوْمِ مُحَمَّدٌ؟ فقَالَ: َ تُجِيبُوهُ. فقَالَ: أفِى الْقَوْمِ ابْنُ أبِي قُحَافَةَ؟ فقَالَ: َ تُجِيبُوهُ فقَالَ: أفِي الْقَوْمِ ابْنُ الْخَطَابِ؟ فَلَمْ يُجِيبهُ أحَدٌ. فقَالَ: إنَّ هؤَُءِ قَتِلُوا، وَلَوْ كَانُوا أحْيَاءً ‘جَابُوا. فَلَمْ يَمْلِكْ عُمَرُ رَضِيَ اللّهُ عَنْه نَفْسَهُ. فقَالَ: كَذَبْتَ يَا عَدُوَ اللّهِ، أبْقَى اللّهُ لَكَ مَا يُحْزِنُكَ قَالَ أبُو سُفْيَانَ: اعْلُ هُبَلُ. فقَالَ #: أجِيبُوهُ. قَالُوا مَا نَقُولُ؟ قَالَ، قُولُوا: اللّهُ أعَْ وَأجَلُّ. قَالَ أبُو سُفْيَانَ: لَنَا الْعُزَّى وََ عُزَّى لَكُمْ. فَقَالَ #: أجِيبُوهُ. قَالُوا مَا نَقُولُ؟ قَالَ قُولُوا: اللّهُ مَوَْنَا وََ مَوْلى لَكُمْ. قَالَ أبُو سُفْيَانَ: يَوْمٌ بِيَوْمٍ، وَالْحَرْبُ سِجَالٌ؛ وَتَجِدُونَ مُثلةً لَمْ آمُرْ بِهَا وَلَمْ تَسُؤْنِي. فقَالَ # أجِيبُوهُ. قَالُوا: مَا نَقُولُ؟ قَالَ قُولُوا: َ سَواءَ، قَتَْنَا في الْجَنَّةِ وَقَتَْكُمْ فِى النَّارِ[. أخرجه البخاري وأبو داود، إلى قوله لَمْ تُسُؤنِى وَأخْرَجَ باقيه رزين.»الشَّدُّ« العدو.وقوله »اعلُ« أمر بالعلو.»وهُبَلُ« اسم صنم.»الحَرْبُ سِجَالٌ« أي تكون لنا مرة ولكم مرة، كما يكون للمستقين بالدلو وهو السجل، ولهذا دلو ولهذا دلو.و»المُثْلَةُ« تشويه خلقة القتيل بقطع أو جدع .
Hadisin Anlamı:
O gün müşriklerle karşılaştık. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ok atıcılarından müteşekkil [elli kişilik] bir grup askeri ayırıp, başlarına Adullah İbnu Cübeyr Radıyallahu Anh’ı tayin etti. Ve şu tenbihte bulundu. “Hiç bir surette yerinizden ayrılmayın! Hatta bizim onlara galip geldiğimizi görseniz bile yerinizden ayrılmayın. Onların bize galebe çaldıklarını [ve kuşların cesetlerimize üşüştüklerini] görseniz dahi [ben size adam göndermedikçe] bize yardıma gelmeyin.” Müşriklerle karşılaştığımız zaman [Allah onları hezimete uğrattı ve] kaçtılar. Hatta dağa hızla kaçan kadınların eteklerini topladıklarını gördüm. (Ayak bileklerindeki) halkaları bile gözüküyordu. (Bizimkiler) şöyle demeye başlamışlardır “Ganimet, ganimet!” Abdullah İbnu Cübeyr Radıyallahu Anh: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın size ne söylediğini unuttunuz mu? Yerlerinizi terketmeyin” diye tenbihledi!” dedi ise de (okçular) dinlemediler. [“Vallahi, biz de arkadaşlarımızın yanına gdip, ganimet alacağız” dediler.] Onlar bu emre itiraz edince, yüzleri ters çevrildi, (ne yapacağını bilemeyen şaşkınlara döndüler ve) [mağlup oldular]. Yetmiş ölü verildi. Ebu Süfyan ortaya çıkıp: “Aranızda Muhammed var mı?” diye sordu. Aleyhissalatu vesselam “Ona cevap vermeyin!” dedi. Ebu Süfyan tekrar sordu: “Aranızda İbnu Ebi Kuhafe var mı?” Resulullah yine: “Cevap vermeyin” buyurdu. Ebu Süfyan: “Aranızda İbnu’l-Hattab var mı?” diye sordu.Hiç kimse ona cevap vermedi, O zaman Ebu Süfyan: “Bunların hepsi öldürüldüler. Eğer sağ olsalardı cevap verirlerdi.” dedi. Bu söz karşısında Hazreti Ömer Radıyallahu Anh kendini tutamadı: “Ey Allah düşmanı yalan söyledin. Sana üzüntü verecek şeyleri Allah ibka etsin!” dedi. Ebu Süfyan: “(Şanın) yüce olsun Ey Hübel!” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Buna cevap verin!” emretti. Ashab: “Ne diyelim?” diye sordu. “Allah mevlamızdır, sizin mevlanız yoktur!” deyin” dedi. Ebu Süfyan: “Güne gün! [Uhud Bedir’e karşılıktır.] Harb (elden ele geçen) kova gibidir! Müsleye uğramış (uzuvları koparılmış) kimseler bulacaksınız. Bunu ben emretmedim, [Buna memnun olmadım, kızmadım da, yasaklamadığım gibi emir de etmedim] beni kötülemeyin!” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Buna cevap verin!” emrettiler. Ashab: “Ne söyleyelim?” diye sordu: “Hayır eşitlik yok! Bizim ölülerimiz cennette, sizinkiler cehennemde! deyin!” buyurdular. (“Beni kötülemeyin” den sonrasını Rezin ilave etmiştir)
Kaynak: Buhari, Megazi 17, 9, 20, Cihad 164, Tefsir, Al-i İmran 10, Ebu Davud, Cihad 116, (2662)