Feyzü’l-Kadir Meşhur âlimlerden İmâm-ı Suyûti’nin Câmiu’s-Sağîr’i üzerine yazılmış 6 ciltlik mükemmel bir kitapdır.Hadîs-i Şerifler ilk harfe riâyet edilerek elif-bâ sırasına göre yazılmış olması hasebiyle Hadîs-i Şerif bulmayı talep edenler için kolaylıkla kullanılabilecekleri bir hadis kitabıdır… Hadis-i Şerifler başta Kütüb-ü Sitte olmak üzere birçok sahih hadis kitaplarından derlenmiş olup Hadîs-i Şerif bittikden sonra kimden ve hangi kitaptan rivâyet edildiğini de yazmaktadır. MUHAMMED ABDÜRRAÛF EL-MÜNAVİ Zeynüddîn Muhammed Abdürraûf b. Tâcil’ârifîn b. Nûriddîn Alî el-Münâvî el-Haddâdî (ö. 1031/1622) Hadis âlimi, fakih ve sufî. 952’de (1545) Kahire’de doğdu. Büyük dedesi Şehâbeddin Ahmed, VII. (XIII.) yüzyılda Tunus’taki Haddâde köyünden Mısır’daki Münyetü Benî Hasîb’e gelip yerleştiği için Haddâdî ve Münâvî (Münevî), ayrıca Kahiri ve Şafiî nisbeleriyle anılmıştır. Babası, dedesi ve büyük dedeleri de tanınmış âlimlerden olan Münâvî küçük yaşta Kur’ân-ı Kerîm’i ve hadis, fıkıh, nahiv gibi ilimlere dair bazı metinleri ezberledi. Başta Arap diline dair ilimleri okuduğu babası ve en çok faydalandığı hocası Şemseddin er-Remlî olmak üzere Muhammed b. Salim et-Tablâvî, Muhammed b. Ali el-Bekrî ve Nûreddin İbn Gânim gibi âlimlerden tefsir, hadis, fıkıh ve tasavvuf okudu. Kendisinden oğulları Tâceddin Muhammed ve Zeynelâbidîn ile Süleyman el-Bâbilî, Ahmed b. Muhammed el-Makkarî ve Üchûrî faydalandı. Müctehid hafızların sonuncusu kabul edilen Münâvî hadiste ve “zamanın Şâfiîsi” diye anılacak kadar fıkıhta söz sahibi olduğundan mezhebinin tercihlerine aykırı da olsa daha sahih gördüğü hadisleri belirtmekten geri kalmadı. Tasavvuf terbiyesini Abdülvehhâb b. Ahmed eş-Şa’rânî’den aldı ve Halvetiyye, Bayramiyye, Şâzeliyye, Nakşibendiyye tarikatlarına intisap etti. Şafiî nâibliğiyle görevlendirilen Münâvî bu görevi bırakarak evine kapandı ve telifle meşgul oldu. Uzun süre kaldığı uzletten çıktıktan sonra Sâlihiyye Medresesi’nde hocalık yapmaya başladı. Münâvî 23 Safer 1031’de (7 Ocak 1622) Kahire’de vefat etti ve bugün Zâviyetü’l-Münâvî diye bilinen yere defnedildi. Babası ve iki oğlu da orada medfundur. Düşmanlarından birinin Münâvî’yi zehirlediği, tedavi maksadıyla aldığı ilâçlar dolayısıyla çok zayıfladığı ve sonunda öldüğü zikredilmektedir. (Muhibbî, 11, 413) Oğullarından Zeynelâbidîn fıkıh, ferâiz ve hesap alanında iyi yetişmiş bir âlim, Halvetiyye tarikatına mensup bir zâhid olup Münâvî’nin sağlığında vefat etmiştir (ö. 1026/ 1617). Babasının hayatına dair İ’lâmü’l-hâdır ve’l-bâdî bi-tercemeti Abdirraûf el-Münâvî el-Haddâdî adlı bir eser kaleme alan diğer oğlu Tâceddin Muhammed de İbnü’l-Fârız’ın et-Tâ’iyyetü’l-kübrâ adlı kasidesini şerhetmiş, babası hayatının son yıllarında rahatsızlandığında eserlerinin telifine yardım etmiştir. Münavi hadis ilminde 17, Fıkıh ilminde 7, Kelam ilminde 4, Biyografi-Siyer-Şemail alanında 10, Ahlak ve Tasavvufla ilgili 4, Dil ve Ede