Fazileti Belirtilen Amel Ve Sözler ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Tirmizi
Başlık: FAZİLETLER BÖLÜMÜ
Konu: Fazileti Belirtilen Amel Ve Sözler
Ravi: El-Haris el-Eş’ari
Hadisin Arapçası:
وعن الْحَارِثُ ا‘شْعَرى رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: إنَّ اللّهَ تَبَارَكَ وَتعالى أمَرَ يَحْيى بْنَ زَكَرِيّا عَلَيْهِمَا السََّمُ بِخَمْسِ كَلِمَاتٍٍ، أنْ يَعْمَلَ بِهَا وَأنْ يَأمُرَ بَنِى إسْرَائِيلَ أنْ يَعْمَلُوا بِهَا، وَإنَّهُ كَادَ أنْ يُبْطِئَ بِهَا. فقالَ لَهُ عِيسى عَلَيْهِ السََّمُ: إنَّ اللّهَ أمَرَكَ بِخَمْسِ كَلِمَاتٍ أنْ تَعْمَلَ بِهَا وَتأمُرَ بَنِى إسْرَائِيلَ أنْ يَعْمَلُوا بِهَا فإمَّا أنْ تَأمُرَهُمْ بِهَا، وَاِمَّا أنْ آمُرَهُمْ أنَا بِهَا. فقَالَ يَحْيى عَلَيْهِ السََّمُ: أخْشى إنْ سَبَقْتَنِى بِهَا أنْ يُخْسَفَ بِى أوْ أُعَذَّبَ. فَجَمَعَ النَّاسَ في بَيْتِ الْمَقْدِسِ فَامْتَ‘َ الْمَسْجِدُُ وَقَعَدُوا عَلى الشُّرَفِ. فقَالَ: إنَّ اللّهَ أمَرَنِى بِخَمْسِ كَلِمَاتٍ أنْ أعْمَلَ بِهِنَّ وَأنْ آمُرَكُمْ أنْ تَعْمَلُوا بِهِنَّ: أوَّلُهُنَّ أنْ تَعبُدُوا اللّهَ َ تُشْرِكُوا بِهِ شَيْئاً. فإنَّ مَثَلَ مَنْ أشْرَكَ بِاللّهِ كَمَثَلِ رَجُلٍ اشْتَرى عَبْداً مِنْ خَالِصِ مَالِهِ بِذَهَبٍ أوْ وَرقٍ وقال: هذهِ دَارِى، وَهذا عَمَلِى، فاعْمَلْ وَأدِّ الىَّ، فَكَانَ يَعْمَلُ وَيُؤَدِّى الى غَيْرِ سَيِّدِهِ، فَأيُّكُمْ يَرْضى أنْ يَكُونَ عَبْدُهُ كذلِكَ؟ وَاِنَّ اللّهَ تَعالى أمَرَكُمْ بِالصََّةِ، فإذَا صَلَّيْتُمْ فََ تَلْتَفِتُوا، فَإنَّ اللّهَ يَنْصِبُ وَجْهَهُ لِوَجْهِ عَبْدِهِ في صََتِهِ مَا لَمْ يَلْتَفِتْ، وَأمَرَكُمْ بِالصِّيَامِ: فإنَّ مَثَلَ ذلِكَ كَمَثَلِ رَجُلٍ في عِصَابَةٍ مَعَهُ صُرَّةٌ فيهَا مِسْكٌ وَكُلُّهُمْ يُعْجِبُهُ رِيحُهَا، وإنَّ رِيحَ الصَّائِمِ أطْيَبُ عِنْدَ اللّهِ مِنْ رِيحِ الْمِسْكِ، وَأمَرَكُمْ بِالصَّدَقَةِ: فإنَّ مَثَلَ ذلِكَ كَمَثَلِ رَجُلٍ أسَرَهُ الْعَدُوُّ فأوْثَقُوا يَدَيْهِ الى عُنُقِهِ وَقَدَّمُوهُ لِيَضْرِبُوا عَنُقَهُ. فقَالَ: أنَا أفْدِى نَفْسِى مِنْكُمْ بِالْقَلِيلِ وَالْكَثِيرِ ففَدَى نَفْسَهُ مِنْهُمْ، وَأمَرَكُمْ أنْ تَذْكُرُوا اللّهَ: فإنَّ مَثَلَ ذلِكَ كَمَثَلِ رَجُلٍ خَرَجَ الْعَدُوَّ في أثَرِهِ سِراعاً حَتّى أتَى عَلى حِصْنٍ حَصِينٍ فأحْرَزَ نَفْسَهُ مِنْهُمْ، وكَذلِكَ الْعَبْدُ َ يَحْرِزُ نَفْسَهُ مِنَ الشَّيْطَانِ إَّ بِذِكْرِ اللّهِ تَعالى؛ وَقَالَ #: وَأنَا آمُرَكُمْ بِخَمْسٍ، اللّهُ تَعالى أمَرَنِى بِهِنَّ: اَلسَّمْعِ والطَّاعَةِ وَالْجِهَادِ وَالْهِجْرَةِ وَالْجَمَاعَةِ فإنَّ مَنْ فَارَقَ الْجَمَاعَةَ قِيدَ شِبْرٍ فَقَدْ خَلَعَ رِبْقَةَ ا“سَْمِ مِنْ عُنُقِهِ إَّ أنْ يُرَاجِعَ، وَمَنْ دَعَا بِدَعْوَى الْجَاهِلِيَّةِ فَهُوَ في جَهَنَّمَ. فقَالَ رَجُلٌ: وَإنْ صَامَ وَصَلّى يَا رَسُولَ اللّهِ؟ قَالَ: وَإنْ صَامَ وَصَلّى. فَادْعُوا بِدَعْوى اللّهِ الَّذِى سَمَّاكُمُ الْمُسْلِمِينَ وَالْمُؤْمِنِينَ عِبَادَ اللّهِ تَعالى[. أخرجه الترمذي وصححه .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Allah Teala hazretleri, Yahya İbnu Zekeriyya aleyhimasselam’a, beş kelime söyleyip bunlarla amel etmesini ve onlarla amel etmelerini Beni İsrail’e de söylemesini emir buyurdu. Ancak O, bu hususta ağır aldı. İsa aleyhisselam kendisine: “Allah sana beş kelime öğretip onlarla amel etmeni ve Beni İsrail’e de onlarla amel etmelerini emretmeni söyledi. Ya sen bunları onlara emredersin veya bunları onlara ben emredeceğim” dedi. Yahya aleyhisselam: “Onları emretmede benden önce davranacak olursan yere batırılmam veya azab görmemden korkarım!” dedi ve halkı Beytu’l Makdis’te topladı. Mescid ağzına kadar doldu. Mahfillere de oturdular. (Söz alıp): “Allah bana beş kelime gönderdi ve onlarla amel etmemi ve size de amel etmenizi emretmemi bana emretti: Bunlardan birincisi Allah’a ibadet etmeniz, ona hiçbir ortak koşmamanızdır. Allah’a ortak koşanın misali şudur: Bir adam, kendi öz malından altın veya gümüş mukabilinde bir köle satın alır ve: “Bu benim evim, bu da işim (çalış kazandığını) bana öde!” der. Köle çalışır, fakat kazancını efendisinden başkasına öder. Kölenin böyle yapmasına hanginiz razı olur? Aynen bunun gibi, Allah da size namazı emretti. Namaz kılarken (sağa-sola) bakınmayın. Zira Allah yüzünü, namazda bulunan kulunun yüzüne karşı diker, o sağa sola bakmadığı müddetçe. Allah size orucu emretti. Bunun misali şu insanın misaline benzer: O bir grup içerisindedir. Beraberinde bir çıkın içinde misk var. Herkes onun kokusundan hoşlanmaktadır. Oruçlunun (ağzında hasıl olan) koku, Allah indinde miskin kokusundan daha hoştur. Allah size sadakayı emretti. Bunun misali de şu adamın misaline benzer: Düşmanlar onu esir edip ellerini boynuna bağlamışlar ve boynunu vurmaları için cellatlara teslim etmişlerdir. Adam: “Ben az veya çok (bütün malımı) vererek kendimi fidye mukabilinde kurtarmak istiyorum” der ve nefsini fidye ödeyerek kurtarır. Allah size, Allah’ı zikretmenizi de emretti. Bunun da misali, peşinden hızla düşmanın geldiği bir adamdır. Bu adam muhkem bir kaleye gelip, düşmandan kendini korur. Kul da böyledir. Şeytana karşı kendisini sadece zikrullahla koruyabilir.” Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (buraya hikayeyi tamamlayarak) dedi ki: “Ben de size beş şeyi emrediyorum: Allah onları bana emretti. Dinlemek, itaat etmek, cihad, hicret ve cemaat. Zira, kim cemaatten bir karışcık ayrılırsa boynundaki İslam bağını çıkarıp atmıştır, geri dönen hariç. Kim de cahiliye davası güderse o cehennem molozlarından biridir!” Bir adam: “Ey Allah’ın Resulü! O kimse namazını kılar, orucunu tutar idiyse (yine mi cehennemlik)?” diye sordu. Aleyhisselatu vesselam: “Evet, namaz kılsa, oruç tutsa da! Ey Allah’ın kulları! Sizi Müslümanlar, mü’minler diye tesmiye eden Allah’ın çağrısı ile çağırın!” buyurdular.
Kaynak: Tirmizi, Emsal 3, (2867)