Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, ‘Türkiye’nin giderek dindarlaştığı’ tezine katılmadığını söyledi.
‘Dinde ihsan’ kavramını açıklayan Bardakoğlu, “Her an Allah’ın bizi gördüğünü bildiğini bilerek, o bilinç içerisinde davranmaktır. Bu çok üst bir ahlaki olgunluk demektir. Hareketlerimizin sürekli bizim tarafımızdan kontrol edilmesi demektir. Örnek bir insan profili demektir. Ama bugünkü Müslüman profili ile ihsanın önerdiği, getirdiği insan profili aynı mı?” dedi.
Gazeteci Yazar Taha Akyol’un sunduğu ‘Eğrisi Doğrusu’ programına katılan Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Türkiye’nin dindarlaştığının zannedildiğini ifade etti. Bazı kitap ve makalelerinde ‘Şeklen dindarlaşıyoruz fakat bu dindarlığın manevi ve ahlaki yönü erozyona uğruyor.’ sözlerine açıklama getiren Bardakoğlu, “Türkiye giderek dindarlaşıyor zannediliyor. Ben hiç o kanaatte değilim. Dindarlıktan ne anladığımızla işe başlamak gerekir.” şeklinde konuştu.
Dindarlık için hangi ölçü kullanıyorsa sonucun ona göre değişeceğine işaret eden Bardakoğlu, “Şayet şekilleri, mesela ibadetleri, belli sembollere bağlılıkları düşünüyorsak o zaman sonuç değişir. Ama dinin bir özü vardır, dinin özü bir maneviyattır, ahlakiliktir. Bir insanın iç dünyasında tutarlılığıdır, samimiyettir.” diye konuştu.
Dindarlık konusunda farklı ölçütler uyguladığında Müslümanların giderek dünyevileştiğini ifade eden Bardakoğlu, şöyle konuştu: “Tarikatlar dahi dünyevileşiyor. Tarikatlar bugün manevi rehberlik yapmak yerine dünyevi sektörler haline geldi. Dünyevileştiği ve sektör oldukları içinde hemen en küçük fırsatta siyasete ve diğer alanlara kayabiliyorlar. Dini cemaatlerin günümüzde sorun olmasının temelinde esasen dini değil seküler yapılar olması, dünyevi yapılar olmasıdır. Din üzerinden bir örgütlenme pratiğidir. Din üzerinden kazandığını dünyaya yatırma ameliyeleri bunlar, dünyevileşme deyince bunu kastediyorum. Bütün bunlar olunca dindarlık artıyor nasıl diyeceğiz?”
Şekillerin zaman zaman dinde önemli olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, konuşmasını namaz örneğini vererek sürdürdü: “Namaz kılarken, namazın şekli önemlidir. O şekle uymazsanız namaz olmaz. Ama onun içini sizin doldurmanız gerekir. İçi boş olursa anlamsız olur. Hadiste hatırlayalım nice oruç tutanlar vardır ki şu yanlışları yaparsa geriye kuru bir açlık kalır. Nedir o yanlışlar? Dilini, gözünü haramdan sakınmazsa, orucun hikmetine uygun davranmazsa, kalp kırarsa, haram, günah işlerse akşama kadar aç kalmaktan başka bir şey kalmaz geriye.”
Dinin sadece inanmaktan ve amelden ibaret olmadığını anlatan Bardakoğlu, “Bunun dışında ihsan kavramı var. Yani her an Allah’ın bizi gördüğünü bildiğini bilerek, o bilinç içerisinde davranmaktır. Bu çok üst bir ahlaki olgunluk demektir. Hareketlerimizin sürekli bizim tarafımızdan kontrol edilmesi demektir. Örnek bir insan profili demektir. Ama bugünkü Müslüman profili ile ihsanın önerdiği, getirdiği insan profili aynı mı?” ifadelerini kullandı.