Duanın Keyfiyeti ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Ebu Davud Tirmizi
Başlık: DUA BÖLÜMÜ
Konu: Duanın Keyfiyeti
Ravi: Ebu Musa
Hadisin Arapçası:
وعن أبى موسى رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]كُنَّا في سَفَر فَجَعَلَ النَّاسُ يَجْهَرُونَ بِالتَّكْبِيرِ، فقَالَ النَّبىُّ #: ارْبَعُوا عَلى أنْفُسِكُمْ)ـ1(، فَإنَّكُمْ َ تَدْعُونَ أصَمَّ، وََ غَائِباً إنَّكُمْ تَدْعُونَ سَمِيعاً بَصِيراً وَهُوَ مَعَكُمْ، وَالَّذِى تَدْعُونَهُ أقْرَبُ إلى أحَدِكُمْ مِنْ عُنُقِ رَاحِلَتِهِ[. أخرجه الخمسة إ النسائى.»ارْبَعُوا« أى ارفقوا .
Hadisin Anlamı:
Bir sefere (Hayber Seferi) çıkmıştık. Halk (yolda, bir ara) yüksek sesle tekbir getirmeye başladı. Bunun üzerine Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (müdahele ederek): “Nefislerinize karşı merhametli olun. Zira sizler, sağır birisine hitab etmiyorsunuz, muhatabınız gaib de değil. Sizler gören, işiten, (nerede olsanız) sizinle olan bir Zat’a, Allah’a hitab ediyorsunuz. Dua ettiğiniz Zat, her birinize, bineğinin boynundan daha yakındır” dedi.
Kaynak: Buhari, Da’avat 50, 67, Cihad 131, Meğazi 38, Kader 7, Tevhid 9, Müslim, Zikr 44, (2704), Tirmizi, Da’avat 3, 69, (3371, 3467), Ebu Davud, Salat 361, (1526, 1527, 1528)