İLİ : GENEL
TARİH : 04/10/2013
KURBANLARIMIZLA PEKİŞSİN KARDEŞLİĞİMİZ
Kardeşlerim!
Kerm Kitabımız, insanlığın yeryüzü serüvenini Hz. Adem’le başlatırken, bilvesile haberdar kılar bizi yeryüzünün ilk kurban hikayesinden: İki “Ademoğlu”, Habil ile Kabil, birer kurban takdim eder Yaratana. Biri reddedilir dergah-ı ulhiyette, diğeri kabul olunur. Ve ilahi alemden hepimize duyurulur: “Kurban ancak takva sahiplerinden kabul olunur.”1
Yüce Kur’an’ımız, takva elbisesine bürünmüş bir gönül üzerinden bir başka kurban hikayesiyle buluşturur bizi: Uzun yıllar evlat hasretiyle tutuştu Hz. İbrahim’in yüreği. Dua edip Mevla’dan bu hasretin bitmesini diliyor ve katından “salih bir evlat” istiyordu. Ve işte beklenen ilahi müjde gelmiş, malıyla, canıyla sınanıp muhabbetullahını ağır bedeller ödeyerek ispat eden Halilinin duasını Rabbi kabul buyurmuştu. İsmail’di müjdelenen… Hakkında: “O halim, selim bir oğuldur.”1 buyrulan. Büyüyüp ergenlik çağına geldiğinde, çok sevgili babasının; “Yavrucuğum rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Ne dersin?” sualine, “Babacığım emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın.”2 cevabını veren İsmail’di o…
İşte böylesine derin hatıraları bünyesinde barındıran, kulu Rabbine yaklaştıran kurban günlerinin heyecanı bir kez daha sardı inanan gönülleri.
Muhterem Mü’minler!
Kurban, et ihtiyacı nedeniyle hayvan kesimi değil, aksine “Allah’a onların ne etleri, ne de kanları ulaşır; fakat sizden Allah’a ulaşan yalnızca takvanızdır.”3 ilahi hitabı gereği Allah rızası ve kurbiyyeti gözetilerek bir ibadetin yerine getirilmesidir. Kurban, İbrahim bir sadakatin, İsmail bir teslimiyetin, Muhammed bir muhabbetin ortaya konmasıdır. Tam bir yönelişle Hakka iltica eyleyiştir kurban.4 Zira kesilen hayvanların ne etleri ne kanlarıdır Hak katında arzulanan. Hakikatte canın, sahibine sunulmasıdır kurban.
Değerli Kardeşlerim!
Kurban, dünyevileşmeye karşı ilahi bir uyarıdır aynı zamanda. Modern hayatın bireyciliğe ve ben merkezli anlayışa mahküm ettiği insanı, “İnsan insanın cennetidir” inancına götüren bir ibadettir. Ve kurban, Rahmet Peygamberi (s.a.s)’nin tesis ettiği sevgi medeniyetinin çocukları olan bizlerin,
“Ben gelmedim kavga içün
Benim işim sevi içün
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmaya geldim”
dizeleriyle hiçbir etnik, dini ve mezhepsel fark gözetilmeksizin kardeşçe yaşamamız gerektiği inancını salık veren bir ibadettir.
Kardeşlerim!
Kurban, cimriliğimizi tedavi eder, merhamet pınarımızı coşturur. Vermeyi, paylaşmayı yaşatır gönülden. Hesapsız dağıttıkça kurbanımızın etinden, tuttukça komşularımızın, yoksul ve yetimlerimizin ellerinden, kurbanımız da tutar bizim elimizden. İhlasımızı, sadakatimizi, teslimiyetimizi gösterir kurbanlarımız. Cennette bir merasime dönüşür böylece bayramlarımız.
Hasılı kardeşlerim; kurban yeryüzünün insanlıkla yaşıt en eski, ama eskimeyen ibadetidir. Kurban; görünüşü itibariyle kan akıtmak olsa da, ruhu takva olan ibadettir. Kulluğumuzun inşasında ve ahiretimizin imarında ise bütün ibadetler birer vasıtadır, amaca ulaştıran araçtır. Gaye; rızayı bariye erişmektir.
O halde kardeşlerim geliniz; Resulullah Efendimiz (s.a.s.)’in şu sözüne kulak verelim; “Ademoğlu, kurban bayramı günlerinde Allah için kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmış olamaz.”5
Kıymetli Kardeşlerim!
Diyanet İşleri Başkanlığımız, halkımızın kurban ibadetini kolaylıkla yerine getirebilmesi amacıyla Türkiye Diyanet Vakfı işbirliği ile yirmi yıldır vekalet yoluyla kurban kesim organizasyonu düzenlemektedir. Bu organizasyonda, bağışlanan kurbanların bir bölümü ülkemizde, bir bölümü de bedelleri gönderilerek yurtdışında görevlilerimiz nezaretinde kestirilmektedir. Kesilen kurbanlar, büyük bir titizlikle ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaktadır.
Başkanlığımız, böylesine ulvi bir ibadette kardeşlerimize aracı olmanın mutluluğunu yaşarken inanan gönüller arasında sevgi, kardeşlik, birlik ve beraberlik köprüleri kurulmasına da vesile olmaktadır.
Organizasyona katılan kardeşlerimiz kurbanlarıyla Yüce Allah’a yaklaşırken diğer yandan da Afrika, Asya ve Balkanlar’daki milyonlarca Müslümana sevgi ve kardeşlik mektubu göndermektedir. Kesilen kurbanlar, bir mümin için aş, tebessüm, mutluluğa diğer bir mümin için de huzura ve kazanca dönüşmektedir.
Bu yılki vekaletle kurban kesimi organizasyonuna 14 ekime kadar katılımlar devam edecektir. Siz değerli cemaatimizin bu organizasyona destek vermesini arzu ediyoruz. Konuyla ilgili müftülüklerimizden ve cami görevlilerimizden bilgi alabilirsiniz. Bu vesileyle Rabbim hep birlikte bizleri bayrama ulaştırsın. Keseceğiniz kurbanları şimdiden kabul eylesin.
1 Saffat, 37/101.
2 Saffat, 37/102.
3 Hacc, 22/37.
4 Müzzemmil, 73/8.
5 Tirmizi, Edahi, 1.
Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü