Başlık: KİBİR VE UCUB BÖLÜMÜ
Konu: Kibir Ve Ucub Hakkında
Ravi: Ebu Hüreyre
Hadisin Arapçası:
وعن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّ رَجًُ جَمِيً أتَى النَّبِيَّ # فقَالَ: إنِّي أُحِبُّ الْجَمَالَ؛ وَقَدْ أُعْطِيتُ مِنْهُ مَا تَرَى، حَتّى مَا أُحِبُّ أنْ يَفُوقَنِي أحَدٌ بِشِرَاكِ نَعْلٍ، أفَمِنَ الْكِبْرِ ذلِكَ يَا رَسُولَ اللّهِ؟ قَالَ: َ؛ وَلَكِنِ الْكِبْرُ مَنْ بَطَرَ الْحَقَّ وَغَمَطَ النَّاسَ[. أخرجه أبو داود.»يَفُوقَنِي« أن يكون خيراً منى، ومنه الشئ الفائق: الجيد الخالص في نوعه
Hadisin Anlamı:
Yakışıklı bir adam Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e gelerek: “Ben güzelliği seviyorum. Gördüğünüz gibi bana güzellik de verilmiş. Kimsenin beni, ayakkabı bağı bile olsa bu hususta geçmesinden hoşlanmıyorum. Ey Allah’ın Resulü! Bu (haram olan) kibre girer mi?” diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: “Hayır! buyurdular. Ancak kibr, hakkı ibtal, halkı tahkirdir!”
Kaynak: Ebu Davud, Libas 29, (4092)