Başlık: GAZVELER BÖLÜMÜ
Konu: Gazveler – Tebük
Ravi: Vasile İbnu’l-Eska
Hadisin Arapçası:
وَعَنْ وَاثِلَةَ بْنِ ا‘سْقَعِ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قَالَ: ]نَادَى رسُولُ اللّهِ # فِى غَزْوَةِ تَبُوكَ فَخَرَجْتُ إلى أهْلى وَقَدْ خَرَجَ أوَّلُ صَحَابَةِ رَسُولِ اللّهِ # فَطَفَقْتُ فِي الْمَدِينَةِ أُنَادِى: أَ مَنْ يَحْمِلُ رَجًُ لَهُ سَهْمُهُ؟ فَنَادَى شَيْخٌ مِنَ ا‘نْصَارِ فقَالَ: لَنَا سَهْمُهُ عَلى أنْ نَحْمِلَهُ عُقْبَةً وَطَعَامُهُ مَعَنَا. فَقُلْتُ: نَعَمْ قَالَ: فسِرْ عَلى بَرَكَةِ اللّهِ تَعالى قَالَ: فَخَرَجْتُ مَعَ خَيْرِ صَاحِبٍ حَتّى أفَاءَ اللّهُ عَلَيْنَا فأصابَنِى قََئِصُ فَسُقْتُهُنَّ حَتّى أتَيْتُهُ فَخَرَجَ. فَقَعَدَ عَلى حَقِيبَةٍ مِنْ حَقَائِبِ إبِلِهِ. ثُمَّ قَالَ: سُقْهُنَّ مُدْبِرَاتٍ ثُمَّ قَالَ: سُقْهُنَّ مُقْبَِتٍ. فَقَالَ: مَا أرَى قََئِصَكَ إَّ كَرَاماً قُلْتُ: إنَّمَا هِىَ غَنِيمَتُكَ الَّتِى شَرَطْتُ لَكَ قَالَ: خُذْ قََئِصَكَ يَا ابْنَ أخِى، فَغَيْرَ سَهْمِكَ أرَدْنَا[. أخرجه أبو داود.يُقَال »حَمَلْتُ فَُناً عُقْبَةً« إذَا أرْكَبْتُه وَقْتاً وَأنْزَلْتُهُ وَقْتاً فَهُوَ يعقب غَيْرَهُ فِي الرُّكُوبِ: أىْ يُجِىءُ بَعْدَهُ .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Tebük Gazvesine katılmak için çağrıda bulundu. Ben hemen ehlime gittim. Gazveye gitmeye yöneldim. Resulullah’ın ashbının ilk kısmı yola çıkmıştı bile, Medine’de seslenmeye başladım: “(Ganimetten gelecek) hissesi taşıyana olacak bir kimseyi (devesiyle) taşıyacak bir kimse yok mu?” diyordum. Ensar’dan yaşlı bir zat: “Kendisini münavebe ile bindirmem ve yiyeceğim de vermem karşılığında (savaştan elde edeceği) hissesi bize olmak kaydıyla götürürüm!” dedi. Ben: “Anlaştık!” dedim. Ensari: “Öyleyse Allah’ın bereketi üzere yürü!” dedi. Böylece en hayırlı bir arkadaşla yola çıktım. Allah ganimetde nasib etti, hisseme bir miktar deve isabet etti. Bunları sürüp, (beni devesine alan Ensariye) getirdim. Adam çıkıp devesinin havıdındaki çullardan biri üzerine oturdu, ve: “Bu develeri sen geri sür!”dedi. Sonra tekrar: “Sen bu develeri ileri sür, (bana getirme)!” dedi ve ilave etti: “Ben senin bu develerini değerli görüyorum” dedi. Vesile de: “Bu başlangıçta anlaştığımız şarta göre senin ganimetin!” dedim. Ama Ensari: “Ey kardeşimin oğlu, ganimetini al. Ben senin bu maddi payını istememiştim (sevaba, manevi kazanca iştirak etmeyi düşünmüştüm)” dedi.
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 123, (2676)