Gazveler – Fetih ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim
Başlık: GAZVELER BÖLÜMÜ
Konu: Gazveler – Fetih
Ravi: İbnu Ömer
Hadisin Arapçası:
وَعَنِ ابْنِ عُمَرَ رَضِيَ اللّهُ عَنْهما قَالَ: ]أقْبَلَ النَّبىُّ # يَوْمَ الْفَتْحِ مِنْ أعَْ مَكَّةَ عَلى رَاحِلَتِهِ، مُرْدِفاً أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْهما. وَمَعَهُ بَِلٌ وَعُثْمَانُ بْنُ طَلْحَةَ مِنَ الْحَجَبَةِ حَتّى أنَاخَ بِالْمَسْجِدِ فَأمَرَهُ أنْ تَأتِىَ بِمِفْتَاحِ الْبَيْتِ. فَذَهَبَ عُثْمَانُ إلى أُمِّهِ فَأبَتْ أن تُعْطِيهِ الْمِفْتَاحَ. فقَالَ: وَاللّهِ لَتُعْطِينَّهُ أوْ لَيَخْرُجَنَّ هذَا السَّيْفُ مِنْ صُلْبِى. فَأعْطَتْهُ إيَّاهُ. فَجَاءَ بِهِ رَسُولَ اللّهِ #، فَدَخَلَ # وَمَعَهُ أُسَامَةُ وَبَِلٌ وَعُثْمَانُ، فَمَكَثَ فِيهِ نَهَاراً طويً ثُمَّ خَرَجَ فَاسْتَبَقَ النَّاسُ، فَكَانَ عَبْدُاللّهِ بْنُ عَُمَرَ أوَّلَ مَنْ دَخَلَ، فَوَجَدَ بًَِ وَرَاءَ الْبَابِ قَائِماً. فَسَألَهُ! أيْنَ صَلَّى النبىُّ #؟ فأشَارَ إلى الْمَكَانِ الَّذِى صَلّى فِيهِ. قَالَ عَبْدُ اللّهِ: فَنَسِيْتُ أنْ أسْألَهُ، كَمْ صَلّى من سَجْدَةٍ[. أخرجه البخاريّ.»الحَجَبَةُ« جَمع حاجبٍ، وَهُوَ سَادِنُ الْبَيْتِ.
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Fetih günü Mekke’nin yukarı kısmından, devesinin üzerinde olarak ilerledi. Terkisinde de Üsame İbnu Zeyd Radıyallahu Anh vardı. Beraberinde Hazreti Bilal ve (Kabe’nin) haciblerinden olan Osman İbnu Talha da vardı. Mescid-i Haram’da devesini ıhtırdı. Osman’a Kabe’nin anahtarını getirmesini emretti. Osman annesine gitti. Ancak kadın anahtarı vermekten imtina etti. Osman: “Vallahi, ya anahtarı verirsin ya da şu kılıç belimden çıkacaktır!” dedi. Kadın anahtarı verdi. Osman Resulullah’a getirdi. Aleyhissalatu vesselam kapıyı açıp, Beytullah’a girdi. Onunla birlikte Hazreti Üsame, Bilal ve Osman da girdiler. Gündüzleyin içinde uzun müddet kaldı,sonra çıktı. Halk (içeri girmede) yarış etti. Abdullah İbnu Ömer ilk giren kimseydi. Girince, Bilal Radıyallahu Anh’i kapının arkasında ayakta duruyor buldu. “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nerede namaz kıldı?” diye sordu. Bilal, Aleyhissalatu vesselam’ın namaz kıldığı yeri işaret ederek gösterdi. Abdullah der ki: “Kaç rek’at kıldığını sormayı unuttum.”
Kaynak: Buhari, Cihad 127, Salat 30, 81, 96, Teheccüd 25, Hacc 51, 52, Megazi 77, 48, Müslim, Hacc 389, (1329)