Gazveler – Uhud ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Tirmizi
Başlık: GAZVELER BÖLÜMÜ
Konu: Gazveler – Uhud
Ravi: Enes
Hadisin Arapçası:
وعن أنس رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّ رَسُولَ اللّهِ #: كُسِرَتْ رَبَاعِيَّتُهُ يَوْمَ أُحُدٍ وَشُجَّ فِي رَأسِهِ. فَجَعَلَ يَسْلِتُ الدَّمَ عَنْ وَجْهِهِ وَيَقُولُ: كَيْفَ يُفْلِحُ قَوْمٌ شَجُّوا نَبِيَّهُمْ وَكَسَرُوا رَبَاعِيَّتَهُ، وَهُوَ يَدْعُوهُمْ إلى اللّهِ؟ فَأنْزَلَ اللّهُ: لَيْسَ لَكَ مِنَ ا‘مْرِ شَىْءٌ اŒية[. أخرجه مسلم والترمذي.»شُجَّ رَأسُهُ« إذا شق وخرج دمه.و»سَلَتَ الدَمَ عَنِ الْجُرِحِ« إذا مسحه .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın Uhud günü dişi kırıldı, başından yaralandı. [Yüzüne akan] kanı, yüzünden siliyor ve: “Allah, kendilerini Allah’a davet eden peygamberlerinin (başını) yarıp, dişini kıran [ve yüzünü kana bulayan] bir kavmi nasıl iflah eder?” diyordu. Bunun üzerine Allah şu ayeti indirdi: “Allah’ın onların tevbelerini kabul veya onlara azab etmesi işiyle senin bir ilgin yoktur. Çünkü onlar zalimlerdir. Göklerde olanlarda yerde olanlar da Allah’ındır. Dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder. Allah bağışlayandır, merhamet edendir. Al-i İmran (128-129).”
Kaynak: Müslim, Cihad 104, (1791), Tirmizi, Tefsir, Al-i İmran, (3005, 3006), Buhari, muallak olarak kaydetmiştir (Megazi, 21)