Hadis Arapça TürkçeSüneni Ebu Davud HadisleriSüneni İbn Mace HadisleriSüneni Tirmizi Hadisleri

Kanaat Hakkında ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Ebu Davud Tirmizi İbni Mace

Başlık: KANAAT BÖLÜMÜ

Konu: Kanaat Hakkında
Ravi: Enes
Hadisin Arapçası:

وعن أنَسٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]أتَى رَجُلٌ مِنَ ا‘نْصَارِ يَسْألُ رَسُولَ اللّهِ # فقَالَ: أمَا في بَيْتِكَ شَىْءٌ؟ قَالَ: بَلى؛ حِلْسٌ نَلْبَسُ بَعْضَهُ وَنَبْسُطُ بَعْضَهُ، وَقَعْبٌ نَشْرَبُ فيهِ الْمَاءَ. فقَالَ: ائْتَنِى بِهِمَا. فأتَاهُ بِهِمَا. فأخَذَهُمَا # بِيَدِهِ، وَقَالَ: مَنْ يَشْتَرِي هذَيْنِ؟ قَالَ رَجُلٌ: أَنا آخُذُهُمَا بِدِرْهَمٍ. قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: مَنْ يَزِيدُ عَلى دِرْهَمٍ مَرَّتَيْنِ أوْ ثََثاً. قَالَ رَجُلٌ: أنَا آخُذُهُمَا بِدِرْهَمَيْنِ. فأعْطَاهُمَا إيَّاهُ، وَأخَذَ الدِّرْهَمَيْنِ فَأعْطَاهُمَا لِ‘نْصَارِي، وقَالَ: اشْتَرِ بِأحَدِهِمَا طَعَاماً فَانْبِذُهُ الى أهْلِكَ، وَاشْتَرِ باŒخَرِ قَدُوماً فَاْتِنِي بِهِ. فأتَاهُ بِهِ فَشَدَّ فيهِ رَسُولُ اللّهِ # عُوداً بِيَدِهِ. ثُمَّ قَالَ لَهُ: اذْهَبْ فَاحْتَطِبْ وَبِعْ، وََ أرَيَّنَّكَ خَمْسَةَ عَشْرَ يَوْماً. فَفَعَلَ ثُمَّ جَاءَ، وَقَدْ أصَابَ عَشَرَةَ دَرَاهِمَ فَاشْتَرَى بِبَعْضِهَا ثَوْباً وَبِبَعْضِهَا طِعَاماً فقَالَ لَهُ #: هذَا خَيْرٌ لَكَ مِنْ أنْ تَجِئَ الْمَسْألَةُ نُكْتَةَ في وَجْهِكَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ، إنَّ الْمَسْألَةَ َ تَصْلُحُ إَّ لذِي فَقْرٍ مُدْقِعٍ، أوْ لِذِي غُرْمٍ مُقْطِعٍ، أوْ لِذِي دَمٍ مُوجِعٍ[. أخرجه أبو داود، وهذا لفظه، والترمذي باختصار .

Hadisin Anlamı:

Ensari bir zat gelip Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’dan birşeyler istemişti. “Evinde hiçbir şey yok mu?” buyurdular. Adam: “Evet,” dedi. “Bir çulumuz var. Bir kısmıyla örtünüp, birkısmını da yaygı olarak yere seriyoruz! Bir de su içtiğimiz kabımız var.” “Onları bana getir!” diye emrettiler. Adam gidip getirdi. Aleyhissalatu uesselam eşyaları eline alıp: “Şunları satın alacak yok mu?” buyurdular. Bir adam: “Ben bir dirheme satın alıyorum” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Bir dirhemden fazla veren yok mu?” dedi ve iki üç sefer tekrarlayarak (açık artırmaya çıkardı). Orada bulunan bir adam: “Ben onlara iki dirhem veriyorum” dedi. Aleyhissalatu vesselam eşyaları ona sattı, iki dirhemi alıp Ensariye verdi ve: “Bunun biriyle ailen için yiyecek al, ailene ver. Diğeriyle de bir balta al bana getir!” buyurdular. Adam gidip bir balta alıp getirdi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), ona eliyle bir saplık geçirdi. Sonra: “Git, odun eyle, sat ve on beş gün bana gözükme!” buyurdu. Adam aynen böyle yaptı, sonra yanına geldi. Bu esnada on dirhem kazanmış, bunun bir kısmıyla giyecek, bir kısmıyla da yiyecek satın almıştı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Bak, bu senin için, kıyamet günü alnında dilenme lekesiyle gelinenden daha hayırlıdır!” buyurdu ve sözlerine şöyle devam etti: “Dilenmek, sersefil, fakra düşmüş veya rüsvay edici borca batmış veya elem verici kana bulaşmış inanlar dışında, kimseye caiz değildir.”

Kaynak: Ebu Davud, Zekat 26, (1641), Tirmizi, Büyu 10, (1218), İbnu Mace, Ticarat 25, (2198)

İlgili Makaleler