Gazveler – Uhud ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Tirmizi
Başlık: GAZVELER BÖLÜMÜ
Konu: Gazveler – Uhud
Ravi: Enes
Hadisin Arapçası:
وعن أنس رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]غَابَ عَمِّي أنَسُ بْنُ النَّضْرِ رَضِيَ اللّهُ عَنْه عَنْ قِتَالِ بَدْرٍ. فقَالَ: غِبْتُ عَنْ أوَّلِ قِتَالِ النَّبِيِّ # المُشْرِكِينَ لَئِنْ أشْهَدَنِيَ اللّهُ مَعَ النَّبِيِّ # قِتَالَ الْمُشْرِكِينَ لَيَرَيَنَّ اللّهُ مَا أصْنَعُ. فَلَمَّا كَانَ يَوْمُ أحُدٍ انْكَشَفَ الْمُسْلِمُونَ. فقَالَ: اللَّهُمَّ إنِّي أَعْتَذِرُ إلَيْكَ مِمَّا صَنَعَ هؤَُءِ، يَعْنِي الْمُسْلِمِينَ. وَأبْرَأُ إلَيْكَ مِمَّا صَنَعَ هؤَُءِ، يَعْنِي الْمُشْرِكِينَ. ثُمَّ تَقَدَّمَ بِسَيْفِهِ فَاسْتَقْبَلَهُ سَعْدُ بْنُ مُعَاذٍ فقَالَ: يَا سَعْدُ بْنَ مُعَاذٍ الْجَنَّةَ وَربِّ النَّضْرِ إنِّي ‘جِدُ رِيحَهَا مِنْ دُونِ أُحُدٍ. قَالَ سَعْدٌ: فَمَا اسْتَطَعْتُ يَا رسولَ اللّهِ مَا صَنَعَ ثُمَّ تَقَدَّمَ. قَالَ أنَسٌ رَضِيَ اللّهُ عَنْه:فَوَجَدْنَا بِهِ بِضْعاً وَثَمَانِينَ، مَا بَيْنَ ضَرْبَةٍ بِالسَّيْفِ وَطَعْنَةٍ بِالرُّمْحِ وَرَمْيَةٍ بِسَهْمٍ. وَوَجَدْنَاهُ وَقَدْ مَثَّلَ بِهِ الْمُشْرِكُونَ. فَمَا عَرَفَهُ إَّ أُخْتُهُ بِشَامَةٍ أوْ بِبَنانِه. قَالَ أنَسٌ: كُنَّا نَرَى أنَّ هذِهِ اŒيَةَ نَزَلَتْ فِيهِ وَفي أشْبَاهِهِ: مِنَ الْمُؤْمِنِينَ رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللّهَ عَلَيْهِ اŒية[. أخرجه الشيخان والترمذي
Hadisin Anlamı:
Amcam Enes İbnu’n-Nadr Radıyallahu Anh Bedir savaşında bulunamadı. Bu sebeple: “Ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın müşriklere karşı yaptığı ilk savaşta yoktum. Eğer Allah, bana Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’la birlikte müşriklerle savaşmak nasib ederse, Allah ne yapacağımı görecektir!” dedi. Uhud günü müslümanlar (bozulup) dağılınca: “Ey Allahım, bunların -yani müslümanların- yaptığından dolayı özürlerinin kabulünü dilerim. Ben onların -yani müşriklerin- yaptığından da sana sığınıyorum!” dedi ve kılıncını çekip ilerledi. Karşısına Sa’d İbnu Mu’az çıkmıştı: “Ey Sa’d İbnu Mu’az! Cenneti istiyorum! Nadr’ın Rabbine yemin olsun ben Uhud’un önünde(n gelen) cennetin kokusunu duyuyorum!” dedi. (O günü anlatan) Sa’d İbnu Mu’az, (Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e: “Ey Allah’ın Resulü, (o gün) onun yaptıklarını (bir bir anlatmaya) muktedir değilim! İlerledi (diyeyim o kadar)” dedi. Enes İbnu Malik, (Sa’d İbnu Mu’az Radıyallahu Anh’ı te’yiden) dedi ki: “Biz (Enes İbnu Nadr’ın) cesedinde seksen küsur darbe izi bulduk, kimisi kılıç, kimisi mızrak, kimisi ok yarasıydı. Ayrıca biz onu müşrikler tarafından müsle edilmiş (gözü oyulup, burnu, kulakları koparılmış) olarak bulduk. Öyle ki onu kimse tamyamamıştı. Kızkardeşi (halam Rübeyyi’) -bedenindeki bir ben’inden veya- parmağının ucundan tanıdı. Enes Radıyallahu Anh devamla dedi ki: “Biz şu ayetin, Enes İbnu Nadr ve benzerleri hakkında indiğine inanırdık: “Mü’minlerden Allah’a verdiği ahdi yerine getiren adamlar vardır. Kimi bu uğurda canını vermiş, kimi de beklemektedir, ahdlerini hiç değiştirmemişlerdir. (Ahzab 23).”
Kaynak: Buhari, Megazi 17, Cihad 12, Müslim, İmaret 148, (1903), Tirmizi, Tefsir, (3198)