Vücuddan Çıkan Bozucular ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Ebu Davud
Başlık: TAHARET (TEMİZLİK) BÖLÜMÜ
Konu: Vücuddan Çıkan Bozucular
Ravi: Cabir
Hadisin Arapçası:
وعن جابر رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللّهِ # فِي غَزْوَةِ ذَاتِ الرِّقَاعِ، فَأصَابَ رَجُلٌ امْرَأةَ رَجُلٍ مِنَ المُشْرِكِينَ فَحَلَفَ َ أنْتَهِى حَتّى أُهْرِيقَ دَماً مِنْ أصْحَابِ مُحَمّدٍ، فَخَرَجَ يَتْبَعُ أثَرَ النَّبىِّ #، فَنََزَلَ النّبىُّ # مَنْزًِ فقَالَ: مَنْ رَجُلٌ يَكْلَؤُنَا؟ فَانْتُدِبَ رَجُلٌ مِنَ المُهَاجِرِينَ، وَرَجُلٌ مِنَ ا‘نْصَارِ فقَالَ: كُونَا بِفَمِ الشِّعْبِ، فَلَمَّا خَرَجَ الرَّجَُنِ إلى فَمِ الشِّعْبِ اضْطَجَعَ المُهَاجِرِىُّ، وَقَامَ ا‘نْصَارِىُّ يُصَلّى، فَأتَى الرَّجُلُ، فَلَمَّا رَأى شَخْصَهُ عَرَفَ أنَّهُ رَبِيئَةٌ فَرَمَى بِسَهْمٍ فَوَضَعَهُ فِيهِ فَنَزَعَهُ حَتّى رَمَاهُ بِثََثَةِ أسْهُمٍ، ثُمَّ رَكَعَ وَسَجَدَ، ثُمّ أنْتَبَهَ صَاحِبُهُ، فَلَمَّا عَرَفَ أنَّهُمْ قَدْ نَذِرُوا بِهِ هَرَبَ، فَلَمّا رَأى المُهَاجِرِىُّ مَا بِا‘نْصَارِىِّ مِنَ الدِّمَاءِ. قالَ: سُبْحَانَ اللّهِ! أَ أنْبَهْتَنِى أوَّلَ مَا رَمَاكَ؟ قالَ: كُنْتُ في سُوَرةٍ أقْرَؤُهَا فَلَمْ أُحِبَّ أنْ أقْطَعَهَا[. أخرجه أبو داود.»انْتِدَابُ«: ا“جابة إلى ما يؤمر به ا“نسان.و»الرَّبِيئَةُ«: الذي يحفظ القوم ويأتيهم بخبر العدوّ لئ يهجم عليهم .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’la birlikte Zatu’r-Rika’ gazvesine çıktık. (Askerlerden) bir kişi, müşriklerden birinin hanımına temasta bulundu. Kocası da: “Muhammed’in Ashabından kan dökmeden geri dönmeyeceğine” diye yemin etti. Evinden çıkıp Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ı takibe koyuldu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir yerde mola verdi ve: “Kim bizi (nöbet tutup) koruyacak?” diye sordu. Muhacir ve Ensardan birer adam vazifeyi üzerlerine aldılar. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunlara: “Şu geçidin girişini tutun (orada bekleyin)!” diye ferman buyurdu. Bu iki zat, geçidin ağzına gelince Muhacirden olanı yattı. Ensari de namaz kılmaya başladı. Derken takipçi adam da oraya geldi. (Namazdaki nöbetçinin) siluetini görünce anladı ki, bu askerlerin koruyucusudur, derhal bir ok attı ve ok, eliyle koymuşcasına hedefini buldu. Ensari oku çıkanp (namazına devam etti). Müşrik (isabet ettiremedim düşüncesiyle atmaya devam etti.) Öyle ki üçüncü okunu da attı. Enseri de (yaraya aldırmadan) aynı şekilde namazına devam etti. Bir müddet sonra arkadaşı uyandı. (Müşrik bunların iki kişi olduğunu görünce) yerinin farkına vardıklarını anladı ve kaçtı. Muhacirden olan zat, Ensari arkadaşındaki kanı görünce: “Sübhanallah! Sana ilk oku atınca beni niye uyandırmadın?” diye sordu. Arkadaşı: “Öyle bir sure okuyordum ki, kesmek istemedim” diye cevapladı.
Kaynak: Ebu Davud, Taharet 79, (198)