Namazın Evsafını Bildiren Bazı Hadisler ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Ebu Davud Tirmizi
Başlık: NAMAZ BÖLÜMÜ
Konu: Namazın Evsafını Bildiren Bazı Hadisler
Ravi: Ebu Humeyd es-Saidi
Hadisin Arapçası:
عن أبى حميد الساعدى رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]وَكَانَ قاعِداً مَعَ نَفَرٍ مِنْ أصْحَابِ رَسُُولِ اللّهِ # فَذَكَرُوا صََةَ رَسولِ اللّهِ #، فقَالَ: أنَا أعلَمُكُمْ بِصََتِهِ # قالُوا: فَلِمَ؟ فَوَاللّهِ مَا كُنْتَ بِأكْثَرَ مِنَّا لَهُ تَبَعاً، وََ أقْدَمَ مِنَّا لَهُ صُحْبَةً؟ قاَلَ: بَلى، قالُوا: فَاعْرِضْ. قالَ: كانَ إذَا قَامَ إلى الصََّةِ يَرْفَعُ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ، ثُمَّ يُكبِّرُ حَتَّى يَقِرَّ كُلُّ عَظْمٍ في مَوْضِعِهِ مُعْتَدًِ، ثُمَّ يَقْرَأُ، ثُمَّ يُكَبِّرُ وَيَرْفَعُ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ، ثُمَّ يَرْكَعُ وَيَضَعُ رَاحَتَيْهِ عَلى رُكْبَتَيْهِ، ثُمَّ يَعْتَدِلُ وََ يُصَوِّبُ رَأسَهُ وََ يُقْنِعُ، ثُمَّ يَرْفَعُ رَأسَهُ فَيَقُولُ: سَمِعَ اللّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ، ثُمَّ يَرْفَعُ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِى بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ مُعْتَدًِ، ثُمَّ يَقُولُ: اللّهُ أكْبَرُ، ثُمَّ يَهْوِى إلى ا‘رْضِ فَيُجَافِى يَدَيْهِ عَنْ جَنْبَيْهِ، ثُمَّ يَرْفَعُ رَأسَهُ وَيَثْنِى رِجْلَهُ الْيُسْرَى فَيَقْعُدَ عَلَيْهَا وَيَفْتَحُ اَصَابِعَ رِجْلَيْهِ إذَا سَجَدَ، ثُمَّ يَسْجُدُ، ثُمَّ يَقُولُ: اللّهُ أكْبَرُ وَيَرفَعُ رَأسَهُ فَيَثْنِى رِجْلَهُ الْيُسْرى، فَيَقْعُدُ عَلَيْهَا حَتَّى يَرْجِعَ كُلُّ عَظْمٍ إلى مَوْضِعِهِ، ثُمَّ يَصْنَعُ في ا‘خْرَى مِثْلَ ذَلِكَ، ثُمَّ إذَا قامَ مِنْ الرَّكْعَتَيْنِ كَبَّرَ وَرَفَعَ يَدَيهِ حَتَّى يُحَاذِى بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ كَمَا كَبَّرَ عِنْدَ افْتِتَاحِ الصََّةِ، ثُمَّ يَصْنَعُ ذَلِكَ في بَقِيَّةِ صََتِهِ، حَتَّى إذَا كَانَتِ السَّجْدَةُ الَّتِى فِيهَا التَّسْلِيمُ أخْرَجَ رِجْلَهُ الْيُسْرى، وَقَعَدَ مُتَوَرِّكاً عَلى شِقِّهِ ا‘يْسَرَ. قَالُوا: صَدَقْتَ، هكذَا كانَ يُصَلِّى رَسولُ اللّهِ #[. أخرجه البخارى مختصراً، وأبو داود والترمذي.
Hadisin Anlamı:
Kendisi, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın Ashabından on kişilik bir grupla oturuyor idi. Resulullah’ın namazını zikrettiler. Bunun üzerine: “Ben içinizde Aleyhissalatu vesselam’ın namazını en iyi bilen kimseyim!” “Nasıl olur. Allah’a yemin olsun, sen O’na bizden daha çok tabi olmuş bizden önce onun sohbetine katılmış değilsin!” dediler. O: “Herşeye rağmen!” deyip (ısrar edince): “Peki (Efendimizin nasıl namaz kıldığını) arzet görelim” dediler. O da anlattı: “Aleyhissalatu vesselam, namaza kalkınca kollarını omuzları hizasına kadar kaldırırdı. Bütün kemikleri mutedil şekilde yerlerinde istikrarını bulunca tekbir getirir, sonra kıraatte bulunur, sonra tekrar tekbir getirir, ellerini omuzları hizasına kadar kaldırır, sonra rükuya gider ve el ayalarını dizlerinin üzerine koyar, sonra o durumda mutedil bir vaziyet alır, başını ne aşağı kırar ne de yukarı kaldırır, sonra başını kaldırıp: “Semi’allahu li-men hamideh (Allah kendisine hamdedeni işitir)!” der, sonra ellerini tekrar omuzlarının hizasma kadar mutedil şekilde kaldırır, sonra: “Allahu ekber!” deyip yere eğilir, ellerini yanlarına açar, sonra başını kaldırır, sol ayağını büker, üzerine oturur, secde edince ayaklarının parmaklarını açar, sonra secde eder, sonra: “Allahu ekber!” der, başını kaldırır, sol ayağını büker, her kemik yerine gelinceye kadar sol ayağının üzerine oturur. Sonra aynı şeyleri diğer (rek’at)de yapardı. Sonra iki rek’ati (tamamlayıp) kalkınca, iftitah tekbirinde olduğu gibi tekbir getirir, ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırır. Sonra aynı şeyleri namazın geri kalan kısmında da yapardı. Selam vereceği son rek’atin secdesi olunca sol ayağını (mak’adının altından sağ tarafına) çıkarır ve sol tarafı üzerine yere çökerek otururdu.” (Onun bu açıklamasmı dinleyince yanındakiler:) “Doğru söyledin, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) böyle namaz kılardı!” dediler.”
Kaynak: Ebu Davud, Salat 117, (730-735), Tirmizi, Salat 227, (304, 305) [Hadis Buhari’de muhtasar olarak gelmiştir (Ezan 145)]