Sehavet Ve Kerem ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Nesai
Başlık: SEHAVET (CÖMERTLİK) VE KEREM BÖLÜMÜ
Konu: Sehavet Ve Kerem
Ravi: Ukbe İbnu’l-Haris
Hadisin Arapçası:
وعن عقبة بن الحارث رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]صَلَّى بِنَا رسول اللّهِ # الْعَصْرَ فَأسْرَعَ وَأقْبَلَ يَشُقُّ النَّاسَ حَتَّى دَخَلَ بَيْتَهُ، فَعَجِبَ النَّاسُ مِنْ سُرْعَتِهِ. ثُمَّ لَمْ يَكُنْ بِأوْشَكَ مِنْ أنْ خَرَجَ. فقَالَ: إنِّى ذَكَرْتُ شَيْئاً مِنْ تِبْرٍ كَانَ عِنْدِى فَخَشِيتُ أنْ يَحْبِسَنِى فَقَسَّمْتُهُ[. أخرجه البخارى والنسائى.»التِّبْرُ« الذهب الذي لم يضرب دنانير .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bize ikindi namazı kıldırmış idi. (Selam verince) acele ile cemaati yarıp evine girdi. Halk onun bu telaşesinde hayrete düşmüştü. Ancak geri dönmesi gecikmedi. Gelince, (halkın merakını yüzlerinden anlayan Hazreti Peygamber şu açıklamayı yaptı): “Yanımda kalan birkısım altın vardı (namazda) onu hatırladım. Beni alıkoyacağından korktum ve hemen gidip dağıttım.”
Kaynak: Buhari, Ezan 155, Amel fi’s-Salat 18, Zekat 20, İsti’zan 36, Nesai, 104 (3, 84)