Cin Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Tirmizi
Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Cin Suresi
Ravi: İbnu Abbas
Hadisin Arapçası:
عن ابن عباس رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما. قال: ]مَا قَرَأ رَسُولُ اللّه # على الْجِنِّ وََ رَآهُمْ، انْطَلَقَ رسولُ اللّه # في طَائِفَةٍ مِنْ أصْحَابِهِ عَامِدِينَ إلى سُوقِ عُكاظَ، وَقَدْ حِيلَ بَيْنَ الشَّياطِينِ وَبَيْنَ خَبَرِ السَّمَاءِ. وَاُرْسِلَ عَلَيْهِمْ الشُّهُبُ فَرَجَعَتِ الشَّيَاطِينُ إلى قَوْمِهِمْ. فَقَالُوا: مَا لَكُمْ؟ قَالُوا حِيلَ بَيْنَنَا وَبَيْنَ خَبرِ السَّمَاءِ وَأُرْسِلَتْ عَلَيْنَا الشُّهُبُ. قَالُوا: مَاذَاكَ إَّ مِنْ شَئٍ حَدَثَ، فَاضْرِبُوا مَشَارِقَ ا‘رْضِ وَمَغَارِبَهَا. فَمَرَّ النَّفَرُ الَّذِينَ أخَذُوا نَحْوَ تِهَامَةَ بِالنَّبِىِّ # وَهُوَ يُصَلِّى بِأصْحَابِهِ صََةَ الْفَجْرِ فَلَمَّا سَمِعُوا الْقُرآنَ اسْتَمَعُوا لَهُ وَقَالُوا هذَا الَّذِى حَالَ بَيْنَنَا وبَيْنَ خَبَرِ السَّمَاءِ فَرَجَعُوا إلى قَوْمِهِمْ. وَقَالُوا: إنَّا سَمِعْنَا قُرْآناً عَجَباً يَهْدِى إلى الرُّشْدِ فَآمَنَّا بِهِ وَلَنْ نُشْرِكَ بِرَبِّنَا أحَداً. فَأنْزَلَ اللّهُ تَعَالى عَلى نَبِيِّهِ #: قُلْ أوحِىَ إلىّ أنَّهُ اسْتَمَعَ نَفَرٌ مِّنَ الْجِنِّ[. أخرجه الشيخان والترمذي .
Hadisin Anlamı:
Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), cinlere Kur’an okumadığı gibi, onları görmedi de. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir grup ashabıyla Ukaz panayırına gitmek niyetiyle yola çıktı. Bu esnada, şeytanlarla, semadan gelen haber arasına engel konmuş idi. (Bundan dolayı, mutad olarak semadan haber getiren) şeytanlar üzerine şahablar gönderildi. Böylece şeytanlar kavimlerine (eli boş ve habersiz) döndüler. Kavmi: “Ne var, niye (boş) döndünüz?” diye sordular. Onlar: “Bizimle semavi haber arasına mania kondu, üzerimize şahablar gönderildi. (Biz de kaçıp geri geldik)” dediler. “Bu, dediler, yeni zuhur eden bir şey sebebiyle olmalı, arzın doğusunu ve batısını dolaşın, (bu engel hakkında bir haber getirin).” (Yeryüzünü taramak üzere gruplar halinde yola çıktılar. Bunlardan Tihame tarafına giden bir grup, (Ukaz panayırına giderken yolda ashabıyla sabah namazı kılmakta olan Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e (Nehle denen yerde) rastladı. Kur’an-ı Kerim’in tilavetini duyunca durup kulak kabarttılar. “Bizimle semavi haber arasına engel olan şey işte bu!” deyip kavimlerine döndüler. Onlara şöyle dediler: “Biz hakiki hayranlık veren bir Kur’an dinledik ki o, Hakk’a ve doğruya götürüyor. Bundan dolayı biz de ona iman ettik. Rabbimize (bundan sonra) hiçbir şeyi asla ortak tutmayacağız..” (Cin 1-2) Bunun üzerine Cenab-ı Hakk Peygamberine (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vahyederek durumu bildirdi: “(Habibim) de ki: Bana şu hakikatler vahyolunmuştur: “Cinden bir zümre (benim Kur’an okuyuşumu) dinlemiş de (şöyle) söylemişler: “Bize, hakiki hayranlık veren bir Kur’an dinledik ki o, Hakk’a ve doğruya götürüyor…” (Cin 1… Cin’in Sözü 15. ayette biter).
Kaynak: Buhari, Tefsir, Cinn 1, Ezan 105, Müslim, Salat 149, (449), Tirmizi, Tefsir, Cinn, (3320)