Al-i İmran Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Ebu Davud Tirmizi
Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Al-i İmran Suresi
Ravi: Aişe
Hadisin Arapçası:
عن عائشة رَضِىَ اللّهُ عَنْها قالت: ]تََ رسُولُ اللّهِ # هُوَ الَّذِى أنْزلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ مِنْهُ آيَاتٌ مُحْكَمَاتٌ هُنَّ أُمُّ الْكِتَابِ؛ وَقَرَأتُ إلى وَمَا يَذَّكَّرُ إَّ أولُوا ا‘لْبَابِ. قَالَ فَإذَا رَأيْتُمُ الَّذِينَ يَتّبِعُونَ مَا تَشَابَهَ مِنْهُ فَأولِئِكَ الَّذِينَ سَمَّاهُمُ اللّهُ تعالَى فاحْذَرُوهُمْ[. أخرجه الخمسة إّ النسائى .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şu mealdeki ayeti okudu: “(Habibim) Sana Kitab’ı indiren O’dur. Ondan bir kısım ayetler muhkemdir ki bunlar Kitab’ın anası (temeli)dir. Diğer bir kısmı da müteşabihlerdir. İşte kalblerinde eğrilik bulunanlar sırf fitne aramak (ötekini berikini saptırmak) ve (kendi arzularına göre) onun te’viline yeltenmek için onun müteşabih olanına tabi olurlar. Halbuki onun te’vilini Allah’dan başkası bilmez, ilimde yüksek gayeye erenler ise, “Biz ona inandık, hepsi Rabbimiz katındadır” derler. (Bunları) salim akıllılardan başkası iyice düşünmez.” Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ayetin okunmasını tamamlayınca bana şunu söyledi: “Kur’an’ın müteşabih ayetlerine tabi olanları gördüğünüz vakit bilin ki onlar Allah’ın ayette haber verdiği kimselerdir, onlardan sakının.”
Kaynak: Buhari, Tefsir, Al-i İmran 1, Müslim, İlim 1, (2665), Tirmizi, Tefsir, Al-i İmran (2996), Ebu Davud, Sünne 2, (4598)