Bakara Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Nesai Tirmizi
Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Bakara Suresi
Ravi: el-Bera İbnu’l-Azib
Hadisin Arapçası:
وعن البراء بن عازبٍ رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما قال: ]أوَّلَ مَا قَدِمَ رَسُولُ اللّهِ # الْمَدِينَةَ نَزَلَ عَلَى أجْدَادِهِ أوْ قَالَ أخْوالِهِ مِنَ ا‘نْصَارِ، وَأنَّهُ صَلّى قِبَلَ بَيْتِ الْمَقْدِسِ سِتَّةَ عَشَرَ شَهْراً أوْ سَبْعَةَ عَشرَ شَهْراً، وَكَانَ يُعْجِبُهُ أنْ تَكُونَ قِبْلَتُهُ قِبَلَ الْبَيْتِ، وأنَّهُ صَلَّى أوَّلَ صََةٍ صَّهَا صََةَ الْعَصْرِ، وَصَلّى مَعَهُ قَوْمٌ فَخَرَجَ رَجُلٌ مِمَّنْ صَلّى مَعَهُ فَمَرَّ عَلَى أهْلِ مَسْجِدٍ وَهُمْ رَاكِعُونَ فَقَالَ: أشْهَدُ بِاللّهِ لَقَدْ صَلَّيْتُ مَعَ رَسُولِ اللّهِ # قِبَلَ الْكَعْبَةِ فَدَارُوا كَماَ هُمْ قِبَلَ الْبَيْتِ، وَكَانَتِ الْيَهُودُ قَدْ أعْجَبَهُمْ إذْ كَانَ يُصَلِّى قِبَلَ الْمَقْدِسِ، فَلمَّا وَلّى وَجْهَهُ قِبَلَ الْبَيْتِ أنْكَرُوا ذلكَ فَنَزَلَتْ قَدْ نَرَى تَقَلُّبَ وَجْهِكَ في السَّمَاءِ فَقَالَ السُّفَهَاءُ وَهُمْ الْيَهُودُ مَا وَّهُمْ عَنْ قِبْلَتِهِمُ الَّتِى كَانُوا عَلَيْهَا؟ قُلْ للّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ يَهْدِى مَنْ يَشَاءُ إلى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ[. أخرجه الخمسة إ أبا داود .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine’ye gelince, önce Ensar’dan olan ecdadının -veya dayılarının- yanına indi: O zaman namazlarını on altı veya on yedi ay boyunca Beytu’l-Makdis’e doğru kıldı. Ancak kıblenin Kabe’ye doğru olmasını arzuluyordu. (Kabe’ye doğru) kıldığı ilk namaz da ikindi namazı idi. Bu namazı Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’la birlikte ashabtan bir grup kimse kılmıştı. Bu namazı kılanlardan biri, oradan ayrılınca bir mescide rastladı. Cemaati namaz kılıyordu ve tam rükü halinde idiler. Adam onlara: “Şehadet ederim ki Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’le Kabe’ye doğru namaz kıldık” dedi. Cemaat oldukları yerde Kabe’ye yöneldiler. Müslümanların Beytu’l-Makdis’e doğru namaz kılmaları Yahudilere memnun ediyordu. Yüzler Kabeye doğru yönelince Yahudiler bundan hiç memnun kalmadılar. Arkadan hemen şu mealdeki ayet nazil oldu: “Yüzünü göğe çevirip durduğunu görüyoruz…” (Bakara, 144). Beyinsiz Yahudiler dedikoduya başladılar: “Uyageldikleri kıbleyi niye değiştirdiler?” De ki: “Doğu da batı da Allah’ındır. Allah dilediğini doğru yola hidayet eder” (Bakara, 144).
Kaynak: Buhari, İman 30, Tefsir, Bakara 12, 18, Salat 31, Müslim, Mesacid 11, (525), Tirmizi, Bakara (2966), Salat 252, 339, Nesai, Kıble 1 (2, 60) Salat 22, (1, 242)