Başlık: BEY (ALIM-SATIM) BÖLÜMÜ
Konu: Hayvan Vs. İle İlgili Teferruat
Ravi:
Hadisin Arapçası:
وعن مالك أنه بلغَهُ أن رجًُ أتى ابنَ عمرَ رضى اللّه عنهُما فقال: ]أسْلَفْتُ رَجًُ سَلفاً وَاشْتَرطْتُ عليهِ أفْضَلَ مِمَّا أسْلَفْتُهُ. فقالَ ابنُ عمرَ: ذلكَ الرِّباَ. ثمَّ قال: السَّلَفُ عَلَى ثََثَةِ وُجُوهٍ: سَلَفاً تُسلِفُهُ تُريدُ بِهِ وَجْهَ اللّهِ تعالى فَلَكَ وَجْهُ اللّهِ تعالى، وَسَلفاً تُسْلِفُهُ تُريدُ بِهِ وجهَ صاحِبِك فلكَ وجهُ صَاحِبكَ، وسلفاً تُسْلِفُهُ لتأخُذَ خبيثاً بطيِّبٍ فذلكَ الرِّبَا. قال: فكيفَ تأمرُنِى يا أبا عبدالرحمن؟قَالَ أرى أنْ تَشُقَّ الصَّحِيفَةَ، فإنْ أعطاكَ مثلَ الَّذِى أسْلَفْتَهُ قَبِلْتَهُ، وإنْ أعطاَكَ دُونَهُ فأخَذْتَهُ أُجِرْتَ، وإنْ أعطاكَ أفضَلَ طيِّبَةً بِهِ نفسُهُ فذلكَ شُكْرٌ شكَرَهُ لكَ، ولكَ أجرُ ما أنْظَرْتَهُ[ .
Hadisin Anlamı:
İmam Malik’e ulaştığına göre, bir adam İbnu Ömer Radıyallahu Anh’e gelerek: “Ben birisine bir borç verdim. Bana, bunu daha üstün bir şekilde iadesini şart koştum” dedi ve hükmünü sordu, İbnu Ömer Radıyallahu Anh: “Bu ribadır” diye cevap verdi ve şu açıklamada bulundu: “Borç verme işi üç şekilde cereyan eder. 1- Borç vardır, bunu vermekle sadece Allah’ın rızasını düşünürsün. Karşılığında sana rıza-yı ilahi vardır. 2- Borç vardır, bununla arkadaşını memnun etmek istersin. 3- Borç vardır, temiz bir malla pis bir şey almak için bu borcu verirsin. İşte bu ribadır.” Adam: “Öyleyse bana ne emredersiniz, ey Ebu Abdirrahman?” diye sordu. İbnu Ömer şu açıklamada bulundu: “Akdi yırtmanı tavsiye ederim. Borçlu, verdiğin miktarı aynen iade öderse alırsın, Verdiğinden daha az iade eder, sen de alırsan sevap kazanırsın. Eğer sana, daha iyi birşeyi gönül hoşluğu ile verirse, bu sana bir teşekkürdür, böylece teşekkürünü ifade ediyor demektir. Sana ayrıca, ona vade tanıdığın için sevap vardır.”
Kaynak: Muvatta, Büyu 92, (2, 681-682)