Arapça Soru Edatları- Açıköğretim İlahiyat Arapça Dersleri
Soru Edatları
Soru cümlesi kurma veya soru üslubuna başvurma, insanların gündelik yaşamlarında kendisinden asla vazgeçemeyecekleri bir ihtiyaçtır. Biz, soru üslubunu genelde her hangi bir konuda gerçekten bilgilenmek ihtiyacıyla kullanırız, ؟ كَمِ السَّاعةُ (saat kaç?), ؟ أَيْنَ مِحْفَظَتِي (cüzdanım nerede?) örneklerinde olduğu gibi.
Ancak bazen de, cevap almak üzere değil de, belirli bir etki yaratmak, söylediğimiz şeyleri iyice pekiştirmek ya da duygusal bir hava yaratmak için soru cümlelerine başvururuz. Dilde buna ‘retorik/belâğî soru adı verilir.
أَ مَجْنُونٌ أَنْتَ؟ يَا رَجُلُ! (Sen deli misin be adam?), ؟ مَنْ يَدْرِي، كَمْ سَنَةً سَتَسْتَمِرُّ الحَْرْبُ(Kim bilir savaş kaç yıl sürecek ?) örneklerinde olduğu gibi. Soru üslubuna ilişkin bu ikili ayırım, dilimizde olduğu gibi Arapçada da söz konusudur.
Soru yapılarıyla ilgili olarak Arapçanın Türkçeden ayrıldığı en temel noktalardan birisi, soru üslubu oluşturmada kullanılan harf ve edatların Türkçedekinin aksine- cümlenin başında yer alıyor olmasıdır. Bundan başka, Türkçedeki “mı? / mi?/ mu?/ mü?” soru eklerine karşılık Arapçada iki müstakil soru edatı ( هَلْ ve أَ) kullanılır ve bunlar irâba dahil edilmezler.
Bu iki edat arasında, bazı özel kullanımlar hariç temel bir fark yoktur. Bu iki soru harfinin dışında kalan soru sözcükleri ise Arapçada isim kabul edilir ve cümlede de buna göre irâb edilirler. Dolayısıyla bir Arapça cümlenin gramer analizinde, bir soru sözcüğü yerine göre mübteda, haber, zarf (mefûlün fih), mefûlün bih ögesi olabilir. Bu bakımdan, soru edatlarının ifade ettikleri anlamları ve bu anlamlara karşılık gelen gramer ögelerini iyi tanımak gerekmektedir.
Soru İsimleri
Birer soru harfi olan ‘ هَلْ ve ‘ den farklı olarak, ‘Soru İsimleri, isim olmaları itibariyle cümlede mutlaka temel ögelerden biri olmak ve buna göre iraplanmak durumundadır. Bir soru isminin, cümlenin hangi ögesi olduğunu anlamanın pratik yolu şudur:
Öncelikle, başında soru isminin yer aldığı cümleye makul bir cevap verilir. Soru ismine cevap teşkil eden kelime, cevap cümlesinde hangi ögenin karşılığı ise, soru cümlesinde yer alan soru isminin cümle içindeki dilbilgisel rolü ve bu role uygun i‘râbı da o demektir.
مَنْ . 1 : İnsanlar için kullanılır ve cümledeki durumuna göre; kim?, kimi?, kime? gibi manalara gelir.
Bu soru ismi cümlede mübteda, haber, mefûlün bih, muzâfun ileyh vs. gibi ögeler olabilir.
Örnek مَنْ ذَهَبَ إِلَى الْمَدْرَسَةِ؟ : 1 (Okula kim gitti?) cümlesinde soru ismi mübtedadır. Cevabı ister ذَهَبَ عَلِيٌّ إِلَى الْمَدْرَسَةِ şeklinde verelim, isterse de عَلِيٌّ ذَهَبَ إِلَى الْمَدْرَسَةِ şeklinde verelim durum farketmez. Her iki halde de soru ismi mübteda durumundadır. Çünkü bir fiil cümlesinde fâil başa alındığında otomatik olarak mübteda ögesine dönüşür. Dolayısıyle bu soru cümlesindeki
مَنْ mübteda konumundadır. Yine ؟ مَنْ فِي الْبَيْتِ (Evde kim var?) soru cümlesinde مَنْ mübteda, فِي الْبَيْتِ kısmı da haberdir. Çünkü hiçbir zaman harfi cerli ve zarflı yapılardan mübteda olmaz.
Örnek مَنْ هَذَا؟ : 2 (Bu kim?) cümlesinde soru ismi haberdir. Cevabı هَذَا مُحَمَّدٌ şeklinde verilir ve مَنْ sorusunun karşılığı olarak مُحَمَّدٌ sözcüğü verilmiştir. Bu da cümlede haber konumundadır. Dolayısıyle مَنْ soru ismi de haberdir.
Örnek مَنْ رَأَيْتَ الْيَومَ؟ : 3 (Bugün kimi gördün?) cümlesinde soru ismi mefûlün bihdir. Cevabı رَأَيْتُ الْيَوْمَ عَلِيًّا (Bugün Aliyi gördüm) şeklinde verdiğimizde sorudaki مَنْ yerine cevapta عَلِيًّا sözcüğünü ifade etmiş oluruz.
O da fiil cümlesinin mefûlün bihi olur.
Örnek قَمِيصُ مَنْ هَذَا؟ : 4 (Bu kimin gömleği?) cümlesinde soru ismi muzâfun ileyhdir. Cevabı هَذَا قَمِيصُ مُحَمَّدٍ (Bu Muhammedin gömleğidir) şeklinde verdiğimizde sorudaki مَنْ yerine cevapta مُحَمَّدٍ sözcüğüne yer verilmiştir. O kelime de muzâfun ileyh konumundadır.
2 : İnsan dışındaki varlıklar için kullanılır ve cümledeki durumuna göre; ne?, neyi?, neye? gibi anlamlara gelir. Bu soru ismi cümlede mübteda, haber, mefûlün bih, vs. gibi ögeler
olabilir.
Örnek مَا وَقَعَ عَلَى اْلأَرْضِ؟ : 1 (Yere ne düştü?) cümlesinde soru ismi mübtedadır. Cevabı ister وَقَعَ الْقَلَمُ عَلَى اْلأَرْضِ (Yere kalem düştü) şeklinde verelim, isterse de اَلْقَلَمُ وَقَعَ عَلَى اْلأَرْضِ şeklinde verelim durum farketmez. Her iki halde de soru ismi mübteda durumundadır. Çünkü bir fiil cümlesinde fâil başa alındığında otomatik olarak mübteda ögesine dönüşür. Dolayısıyle bu soru cümlesindeki مَا mübteda konumundadır. Yine ؟ مَا فِي يَدِكَ (Elinde ne var?) soru cümlesinde مَا mübteda, فِي يَدِكَ kısmı da haberdir. Çünkü hiçbir zaman harfi cerli ve zarflı yapılardan mübteda olmaz.
Örnek مَا هَذَا؟ : 2 (Bu ne?) cümlesinde soru ismi haber mahallindedir. Cevabı هَذَا قَلَمٌ şeklinde verilir ve cevapta مَا sorusunun karşılığı olarak قَلَمٌ sözcüğü zikredilmiştir. Bu kelime de cümlede haber konumundadır.
Dolayısıyle مَا soru ismi de haber mahallindedir. Örnek مَا قَرَأْتَ الْيَومَ؟ : 3 (Bugün ne okudun?) cümlesinde soru ismi mefûlün bihdir. Cevabı قَرَأْتُ الْيَوْمَ قِصَّةً (Bugün bir hikaye okudum) şeklinde verdiğimizde sorudaki مَا yerine cevapta قِصَّةً sözcüğünü ifade etmiş oluruz. O da fiil cümlesinin mefûlün bihi durumundadır.
Örnek: ؟ لِمَ خَرَجْتَ مِنَ الْفَصْلِ (Sınıftan niçin çıktın?) خَرَجْتُ مِنَ الْفَصْلِ لِأَغْسِلَ وَجْهِي. (Sınıftan yüzümü yıkamak için çıktım) نَّنِي مَرِيض. ◌َ خَرَجْتُ مِنَ الْفَصْل لأِ (Sınıftan hasta olduğum için çıktım)
مَاذَا . 3 : İnsan dışındaki varlıklar için kullanılır ve cümledeki durumuna göre; ne?, neyi?, neye? gibi anlamlara gelir. Kullanım bakımından مَا soru isminden farkı yoktur onun kullanıldığı yerlerde aynı şekilde kullanılır. Bu soru ismi de cümlede mübteda, haber, mefûlün bih, v.s. gibi ögeler olabilir.
Örnek مَاذَا فِي حَقِيبَتِكَ؟ : 1 (Çantanda ne var?) cümlesinde soru ismi mübtedadır. Cevabı فِي حَقِيبَتِي كِتَابٌ (Çantamda bir kitap var) şeklinde verdiğimizde sorudaki مَاذَا yerine cevapta كِتَابٌ sözcüğüne yer verilmiştir. O kelime de cümlenin sona gelmiş mübtedasıdır. Bilindiği gibi harfi cerli ve zarflı ifadelerden mübteda olmaz.
Örnek مَاذَا شَرِبْتَ؟ : 2 (Ne içtin?) cümlesinde soru ismi mefûlün bihdir. Cevabı شَرِبْتُ الشَّايَ (Çay içtim) şeklinde verdiğimizde sorudaki مَاذَا karşılığında cevapta الشَّايَ sözcüğü getirilmiştir. Bu durumda الشَّايَ sözcüğü cümlenin mefûlün bihi olmaktadır.
Örnek: ؟ لِمَاذَا خَرَجْتَ مِنَ الْفَصْلِ (Sınıftan niçin çıktın?) خَرَجْتُ مِنَ الْفَصْل لأِغْسِلَ وَجْهِي. (Sınıftan yüzümü yıkamak için çıktım) خَرَجْتُ مِنَ الْفَصْل لأِنَّنِي مَرِيضٌ. (Sınıftan hasta olduğum için çıktım)
مَتَى . 4 : Zaman için kullanılan bir soru ismi ve anlamı “Ne zaman?” olup cümlede genel olarak haber, zarf ve mecrûr olarak kullanılır.
Örnek مَتَى اْلاِخْتِبَارُ؟ : 1 (Sınav ne zaman?) isim cümlesinde soru ismi haberdir. Cevabı اَلْاِخْتِبَارُ فِي السَّاعَةِ الْعَاشِرَة (Sınav saat onda) şeklinde verdiğimizde sorudaki مَتَى yerine cevapta فِي السَّاعَةِ الْعَاشِرَةِ ifadesiyle cevap verilmiştir. O ifade de isim cümlesinin haberidir. Bilindiği gibi harfi cerli ve zarflı ifadelerden mübteda olmaz.
Örnek مَتَى سَتُسَافِرُ إِلَى الْقَاهِرَةِ؟ : 2 (Kahireye ne zaman gideceksin?) fiil cümlesinde soru ismi zarf (mefûlün fîh) konumundadır. Cevabı سَأُسَافِرُ إِلَى الْقَاهِرَةِ الْيَوْمَ. (Kahireye bugün gideceğim.) şeklinde verdiğimizde sorudaki مَتَى yerine cevapta الْيَوْمَ ifadesiyle cevap verilmiştir. O ifade de fiil cümlesinin zarfıdır.
Örnek مُنْذُ مَتَى تَتَعَلَّمُ الْعَرَبِيَّةَ؟ : 3 (Ne zamandan beri Arapça öğreniyorsun?) fiil cümlesinde soru isminin başına harfi cer olan مُنْذُ edatı gelmiştir ve mecrûr konumundadır. Cevabı أَتَعَلَّمُ الْعَرَبِيَّةَ مُنْذُ سَنَةٍ (Bir yıldan beri Arapça öğreniyorum) şeklinde verdiğimizde sorudaki مَتَى yerine cevapta سَنَةٍ ifadesiyle cevap verilmiştir. Bu sözcük de harfi cerin mecrûrudur.
5 : Mekan için kullanılan bir soru ismi ve anlamı “nerede?, nereye?, neresi?” olup cümlede genel olarak haber, zarf ve mecrûr olarak kullanılır.
Örnek أَيْنَ السَّيَّارَةُ؟ : 1 (Otomobil nerede?) isim cümlesinde soru ismi haberdir. Cevabı اَلسَّيَّارَةُ فِي الْمَوْقِفِ (Otomobil park yerinde) şeklinde verdiğimizde أَيْنَ soru isminin cevabı olarak فِي الْمَوْقِفِ ifadesi verilmiştir. O ifade de isim cümlesinin haberidir. Bilindiği gibi harfi cerli ve zarflı ifadelerden mübteda olmaz.
Örnek أَيْنَ أَوْقَفْتَ السَّيَّارَةَ؟ : 2 (Otomobili nereye parkettin?) fiil cümlesinde soru ismi zarf (mefûlün fîh) konumundadır. Cevabı أَوْقَفْتُ السَّيَّارَةَ أَمَامَ الْمَدْرَسَة (Otomobili okulun önüne parkettim) şeklinde verdiğimizde أَيْنَ soru isminin cevabı olarak أَمَامَ الْمَدْرَسَةِ ifadesi verilmiştir. O ifade de fiil cümlesinin zarfıdır.
Örnek إِلَى أَيْنَ ذَهَبْتَ؟ : 3 (Nereye gittin?) fiil cümlesinde soru ismi başında harfi cer bulunduğu için mecrûrdur. Cevabı ذَهَبْتُ إِلَى الْمَدْرَسَةِ (Okula gittim) şeklinde verdiğimizde إِلَى أَيْنَ soru isminin cevabı olarak إِلَى الْمَدْرَسَةِ ifadesi verilmiştir. ( الْمَدْرَسَةِ ) kelimesi harfi cerin mecrûrudur.
6 : Hal ve durum sormak için kullanılır ve “nasıl?” manasına gelir. Cümlede genel olarak haber ve hal olarak kullanılır.
Örnek كَيْفَ أَنْتَ؟ : 1 (Nasılsın?) isim cümlesinde soru ismi haberdir. Cevabı أَنَا بِخَيْرٍ وَالحَْمْدُ لِلَّهِ (Çok şükür ben iyiyim) şeklinde verdiğimizde كَيْفَ soru isminin cevabı olarak بِخَيْرٍ ifadesi verilmiştir. O ifade de isim cümlesinde أَنَا mübtedasının haberidir.
Örnek كَيْفَ جِئْتَ هُنَا؟ : 2 (Buraya nasıl geldin?) fiil cümlesinde soru ismi haldir. Cevabı جِئْتُ هُنَا مَاشِيًا (Buraya yürüyerek geldim) şeklinde verdiğimizde كَيْفَ soru isminin cevabı olarak مَاشِيًا ifadesi verilmiştir. O ifade de fiil cümlesinde fâilin durumunu bildiren mansup isim olan haldir. Hal konusu ikinci sınıfın ilgili ünitesinde ele alınacaktır.
ْنَ soru ismiyle oluşturulmuş aşağıdaki soruları cevaplayınız. أَيْنَ كِتَابُكَ؟ أَيْنَ وَضَعْتَ حَقِيبَتَكَ؟ مِنْ أَيْنَ قَدِمْتَ؟
كَيْفَ . 6 : Hal ve durum sormak için kullanılır ve “nasıl?” manasına gelir. Cümlede genel olarak haber ve hal olarak kullanılır.
Örnek كَيْفَ أَنْتَ؟ : 1 (Nasılsın?) isim cümlesinde soru ismi haberdir. Cevabı أَنَا بِخَيْرٍ وَالحَْمْدُ لِلَّهِ (Çok şükür ben iyiyim) şeklinde verdiğimizde كَيْفَ soru isminin cevabı olarak بِخَيْرٍ ifadesi verilmiştir. O ifade de isim cümlesinde أَنَا mübtedasının haberidir.
Örnek كَيْفَ جِئْتَ هُنَا؟ : 2 (Buraya nasıl geldin?) fiil cümlesinde soru ismi haldir. Cevabı جِئْتُ هُنَا مَاشِيًا (Buraya yürüyerek geldim) şeklinde verdiğimizde كَيْفَ soru isminin cevabı olarak مَاشِيًا ifadesi verilmiştir. O ifade de fiil cümlesinde fâilin durumunu bildiren mansup isim olan haldir. Hal konusu ikinci sınıfın ilgili ünitesinde ele alınacaktır. كَيْفَ soru ismiyle oluşturulmuş aşağıdaki soruları cevaplayınız.
1 (ne zaman?) gelecek zaman için kullanılan bir soru ismidir.
أَيَّانَ يَوْمُ الدِّينِ؟ (Kıyamet günü ne zaman?)
أَيَّانَ تَرْجِعُ؟ (Ne zaman döneceksin?)
يَسْأَلُ أَيَّانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ؟ (Kıyamet günü ne zaman? diye sorar.)
أَنىَّ . 2 (nasıl?, ne zaman?, nerede?, nereden?) manalarına gelir.
يَا مَرْيَمُ أَنىَّ لَكِ هَذَا؟ (Ey Meryem bu sana nereden geldi?)
أَنىَّ جِئْتَ يَا عَلِيُّ؟ (Ne zaman geldin? Ali!)
َا؟ أَنىَّ يُحْيِي هَذِهِ اللَّهُ بَعْدَ مَوِْ (Onlar öldükten sonra Allah bunları nasıl diriltecek?.)
مَنْ ذَا؟ . 3 (kim?, kimi?, kime?, ) مَنْ gibi insanlar için kullanılan bir soru ismidir.
مَنْ ذَا أَكْرَمْتَ الْيَوْمَ؟ (Bugün kime ikramda bulundun?)
مَنْ ذَا جَاءَ الْيَوْمَ؟ (Bugün kim geldi?)
مَنْ ذَا رَأَيْتُمُ الْيَوْمَ؟ (Bugün kimi gördünüz?)