Hadis Arapça TürkçeSüneni Tirmizi Hadisleri

Vahyin Başlangıcı ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Tirmizi

Başlık: PEYGAMBERLİK BÖLÜMÜ

Konu: Vahyin Başlangıcı
Ravi: Ömer
Hadisin Arapçası:

وعن عمر رَضِيَ اللّهُ عَنه قال: ]كَانَ رَسُولُ اللّهِ # إذَا نَزَلَ عَلَيْهِ الْوَحْىُ يُسْمَعُ عِنْدَ وَجْهِهِ كَدَوِىِّ النَّحْلِ؛ فَأُنْزِلَ عَلَيْهِ يَوْماً فَمَكَثَ سَاعَةً. ثُمَّ سُرِّىَ عَنْهُ فَقَرَأَ: قَدْ أفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ الى عَشْرِ آيَاتٍ مِنهَا مِنْ أوَّلِهَا؛ وَقالَ: مَنْ أقَامَ هذِهِ الْعَشْرَ اŒيَاتَ دَخَلَ الْجَنَّةَ. ثُمَّ اسْتَقْبَلَ الْقِبْلَةَ وَرَفَعَ يَدَيْهِ وَقالَ: اللّهُمَّ زِدْنَا وََ تَنْقُصْنَا، وَأكْرِمْنَا وََ تُهِنَّا، وَأعْطِنَا وََ تَحْرِمْنَا، وآثِرْنَا وََ تُؤْثِرْ عَلَيْنَا، اللّهُمَّ أرْضِنَا وَاَرْضَ عَنَّا[. أخرجه الترمذي.

Hadisin Anlamı:

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e vahiy indiği zaman, yüzünün yakınlarında arı uğultusu gibi bir ses işitilirdi. Bir gün, O’na vahiy indirildi. Bir müddet öyle kaldı. Sonra o hal açıldı. O da Mü’minun suresinden ilk on ayeti okudu: “Mü’minler kurtuluşa ermiş, umduklarına kavuşmuşlardır. Onlar namazlarını Allah’tan korkarak, hürmet ve tevazu içinde ve tadil-i erkan ile kılarlar. Onlar dünya ve ahiretlerine faydası dokunmayan her türlü şeyden yüz çevirirler. Onlar nail oldukları her türlü nimetin zekatını aksatmadan verirler. Onlar namuslarını korurlar. Ancak hanımlarına ve cariyelerine karşı müstesna, bunlarla olan yakınlıklarından dolayı kınanmazlar. Kim helal sınırını aşarak bunların ötesine geçmek isterse, işte öyleleri haddini aşmış olanlardır. O mü’minler ki, Allah’a ve kullara karşı olan emanet ve mesuliyetlerini yerine getirirler ve sözlerinde dururlar. Onlar namazlarını devamlı olarak, vaktinde ve şartlarına riayet ederek kılarlar, işte onlar varislerin ta kendileridir. Onlar Firdevs cennetine varis olurlar. Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır” (Mü’minun, 1-11). Arkadan dedi ki: “Kim bu on ayeti yerine getirirse cennete girer.” Sonra kıbleye yöneldi ve ellerini kaldırıp: “Allahım (hayrımızı) artır, bizi (iyilik yönüyle) noksanlaştırma. Bize ikram et, zillete düşürme. Bize ihsanda bulun, mahrum etme. Bizi tercih et, (düşmanlarımızı) bize tercih etme. Allahım, bizi razı kıl, bizden de razı ol!” buyurdular.

Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Mü’minun, (3172)

İlgili Makaleler