Başlık: TEVBE İLE İLGİLİ BÖLÜM
Konu: Tevbe
Ravi: Zirrü’bnü Hubeyş
Hadisin Arapçası:
وعن زِرِّ بنِ حُبَيْش قال: ]حَدثنا صَفْوَانُ بن عَسَّالٍ المُرَادِى رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: قال رسولُ اللّه #: بَابٌ مِنْ قِبَلِ الْمَغْرِبِ مَسِيرَةُ عَرْضِهِ أوْ يَسِيرُ الرَّاكِبُ في عَرْضِهِ أرْبَعِينَ أوْ سَبْعِينَ سَنَةً، خَلَقَهُ اللّهُ تَعالى يَوْمَ خَلَقَ السَّمَواتِ وَا‘رْضَ، مَفْتُوحٌ لِلتَّوْبَةِ َ يُغْلَقُ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ مِنْ مَغْرِبِهَا[. أخرجه الترمذى وصححه .
Hadisin Anlamı:
Saffan İbnu Assal el-Muradi Radıyallahu Anh bize, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in şöyle söylediğini rivayet etti: “Mağrib cihetinde bir kapı vardır. Bu kapının genişliği veya bunun genişliği binekli bir kimsenin yürüyüşüyle kırk veya yetmiş senedir. Allah o kapıyı arz ve semaları yarattığı gün yarattı, işte bu kapı, güneş batıdan doğuncaya kadar tevbe için açıktır.”
Kaynak: Tirmizi, Da’avat 102, (3529)