Hadis Arapça TürkçeSahihi Müslim Hadisleri

Şefaat Hakkında ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Müslim

Başlık: KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ

Konu: Şefaat Hakkında
Ravi: Yezid İbnu Süheyb el-Fakir
Hadisin Arapçası:

وعن يزيد بن صهيب الفقير قال: ]كُنْتُ قَدْ شَغَفَنِي رَأىٌ مِنْ رَأىِ الْخَوَارِجِ. فَخَرَجْنَا في عِصَابَةٍ ذَوِي عَدَدٍ نُرِيدُ أنْ نَحُجَّ ثُمَّ نَخْرُجَ عَلى النَّاسِ. فَمَرَرْنَا عَلى الْمَدِينَةِ، فإذَا جَابِرُ بْنَ عَبْدِاللّهِ رَضِيَ اللّهُ عَنْهما يُحَدِّثُ النَّاسَ، وإذَا هُوَ قَدْ ذَكَر الْجَهَنَّمِيين. فَقُلْتُ: يَا صَاحِبَ رَسُولَ اللّهِ، مَا هذَا الّذِى تُحَدِّثُونَهُ؟ وَاللّهُ تَعالى يَقُولُ: إنَّكَ مَنْ تُدْخِلِ النَّارَ فَقَدْ أخْزَيْتَهُ؛ وَكُلَّمَا أرَادُوا أنْ يَخْرُجُوا مِنْهَا أُعِيدُوا فيهَا. فَمَا هذَا الَّذِي تَقُولُ؟ فقَالَ: أتَقْرأُ الْقُرآنَ؟ قُلْتُ: نَعَمْ. قالَ: فاقْرَأْ مَا قَبْلَهُ، إنَّهُ لَفِِى الْكُفَّارِ. ثُمَّ قَالَ: فَهَلْ سَمِعْتَ بِمَقَامِ مُحَمّدٍ # الّذِى يَبْعَثُهُ اللّهُ تَعالى فيهِ؟ قُلْتُ: نَعَمْ. قَالَ: فإنَّهُ مَقَامُ مُحَمّدٍ # المَحْمُودُ الّذِى يُخْرِجُ اللّهُ تَعالى بِهِ مَنْ يُخْرِجُ مِنَ النّارِ. ثُمَّ وَصَفَ وَضْعَ الصِّرَاطِ وَمَرَّ النَّاسِ عَلَيْهِ. قَالَ فَقُلْنَا: أتَرَوْنَ هذَا الشَّيْخَ يَكْذِبُ عَلى رَسُولِ اللّهِ #؟ فَرَجَعْنَا. فََ واللّهِ مَا خَرَجَ مِنَّا غَيْرُ رَجُلٍ وَاحِدٍ[. أخرجه مسلم.»شغفني« أي دخل شغاف قلبى، وهو غفه .

Hadisin Anlamı:

Haricilerin görüşlerinden biri içime işlemişti, haccetmek, sonra da (propaganda yapmak üzere) insanların karşısına çıkmak arzusuya, kalabalık bir grup içerisinde yola çıktık. Medine’ye uğradık. Orada Cabir İbnu Abdillah Radıyallahu Anh, insanlara hadis rivayet ediyordu. Bir ara cehennemlikleri zikretti. Ben: “Ey Resulullah’ın arkadaşı! Sen ne konuşuyorsun? Halbuki Allah Teala hazretleri: “(Ey Rabbim!) Ateşe kimi atarsan mutlaka onu rezil rüsvay edersin” (Al-i imran 192), “Ateşten her çıkmak isteyişlerinde oraya geri çevrilirler” (Secde 20) buyurmaktadır” dedim. Hazreti Cabir: “Sen Kur’an’ı okuyor musun?” dedi. Ben de: “Evet!” dedim. “Öyleyse onun evvelini oku! Çünkü o, küffar hakkındadır!” dedi ve sonra ilave etti: “Sen, Allah’ın Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i dirilteceği makam-ı mahmudu işittin mi?” “Evet!” dedim. Dedi ki: “O, Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e mahsus mahmud makamdır. Allah Teala hazretleri o makamın hatırına, cehennemden çıkaracaklarını çıkarır!” (Hazreti Cabir) sonra, sırat köprüsünün konuluşunu ve üzerinden insanların geçişini tavsif etti. Biz: “Bu ihtiyarın, Aleyhissalatu vesselam hakkında yalan söyleyeceğini mi zannedersiniz?” dedik ve Haricilikten rücu ettik. Hayır! Vallahi bizden bir kişiden başka, Haricilikte kalan olmadı.

Kaynak: Müslim, İman 320, (191)

İlgili Makaleler