Şartlar Ve İstisna Hakkında ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Nesai Ebu Davud Tirmizi İbni Mace
Başlık: BEY (ALIM-SATIM) BÖLÜMÜ
Konu: Şartlar Ve İstisna Hakkında
Ravi: Cabir
Hadisin Arapçası:
وعن جابر رضى اللّه عنه قال: ]غَزَوْتُ مَعَ رَسُولِ اللّه # فَتََحَقَ بى رسولُ اللّه # وأنَا علَى ناضحٍ لَنا قَدْ أعْيَا. قال: فتَخَلّفَ رسولُ اللّه # فزجرهُ ودَعَا لهُ فما زالَ بينَ يَدَى ا“بلِ. فقال لِى كَيْفَ ترَى بعيرَكَ؟ فقلتُ بِخَيْرٍ: قَدْ أصابَتْهُ بَرَكتُكَ. قال: أفَتبِيعُنيهِ؟ قالَ: فاستحييتُ، ولم يكن لَنَا ناضحٌ غيرُهُ. قال: فقلتُ نعمَ، فبعتهُ إياهُ على أن لى فقارَ ظهرهِ حتى أبلغَ المدينةَ، قال فقلت يا رسولُ اللّه إنّى عَرُوسٌ، فأستأذنتُهُ فأذِنَ لِى فتقدَّمْتُ الناسَ إلى المدينةِ حتى أتَيْتُ المدينةَ فَلَقِيَنِى خالِى فسألنِى عن البعيرِ فأخْبَرْتُهُ بما صنعتُ فيهِ فََمِنى، وقدْ كانَ رسولُ اللّه # قال لِِى حين استأذنتهُ: هلْ تزَوجتَ بِكراً أم ثيِّبا؟ قُلْتُ: بل ثيباً. قال هّ بكراً تعبها وتعبُكَ؟ قلتُ يا رسول اللّه: تَوَفَّى والدِى ولى أخَوَاتٌ صِغَارٌ فكَرِهْتُ أنْ أتَزَوَّجَ مِثْلَهنَّ ف تؤدِّبُهنَّ و تقومُ عَلَيْهِنَّ، فَتَزَوَّجْتُ ثَيِّباً لِتَقُومَ عَلَيْهِنَّ وتؤدِّبهنَّ. قال: فلما قَدِمَ رسول اللّه # المدينةَ غَدَوْتُ عليه بالْبَعيرِ فأعْطانِى ثَمَنَهُ وردَّهُ عَلَىَّ[. أخرجه الخمسة .
Hadisin Anlamı:
Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’la birlikte gazveye katıldım. Ben su taşımada kullandığımız devemizin üzerinde giderken Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana kavuştu. Devem yorgundu ve bu yüzden gerilerden yürüyordu. Durumu görünce Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de geride kalarak deveyi sürdü ve ona dua buyurdu. Bunun üzerine bütün develerin önünden gitmeye başladı. Bana: “Deveni nasıl görüyorsun?” diye sordu. “Çok iyi görüyorum, bereketiniz değdi” dedim. “Onu bana satar mısın?” buyurdu. Ben utandım, bundan başka su taşıyan devemiz yoktu. Yine de “evet” dedim ve Medine’ye varıncaya kadar sırtı benim olmak şartıyla deveyi kendilerine sattım. Ona: “Ey Allah’ın Rasülü yeni evliyim” diyerek izin istedim. Bana izin verdiler. Bunun üzerine, Medine’ye gelince beni dayım karşıladı. Deveden sordu. Deve ile ilgili yaptıklarımı anlatınca beni ayıpladı. İzin istediğim sırada Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Bakire ile mi, dulla mı evlendin?” diye sormuştu. Ben “dul biriyle” dedim. “Niye bakire ile değil, o seninle sen de onunla şakalaşırdınız” buyurdu. Ben: “Ey Allah’ın Resulü, babam vefat etti. Bir çok kız kardeşim var, hepsi de küçük. Onlarla aynı yaşta, onların terbiyeleriyle meşgul olamayacak, onlara bakamıyacak çok genç biriyle evlenmeyi uygun bulmadım. Bu sebeple onlara bakıp terbiyelerini yapacak bir dulla evlendim” dedim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine’ye gelince deveyi vermek üzere yanlarına gittim. Bana parasını verdi ve deveyi de iade etti.
Kaynak: Buhari,Cihad 49,113,Vekalet 8,Mesacid 59,Büyu 34,İstikraz 1,7,Mezalim 26,Hibe 23,Şürut 4,Nikah 10,121,Nafakat 12,Daavat 53,Müslim,Müsakat 109,(710),Salatu’l-Müsafirin 69,(710),Rida 54,(710),Tirmizi,Nikah 13,(1100),Büyu 30,(1253),Nesai,Büyu 77,(7,297-300),