RÜKÛDA YAPILAN DUA ARAPÇA TÜRKÇE Subhane Rabbiyel Azim
RÜKÛDA YAPILAN DUA ARAPÇA TÜRKÇE
(( سُبْحَانَ رَبِّيَ الْعَظِيمِ.))
33- (5/1) Üç kere: “Çok yüce Rabbimi tüm noksanlıklardan tenzih ederim.”[1]
(( سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ رَبَّنَا وَبِحَمْدِكَ اللَّهُمَّ اغْفِرْ ليِ.))
34-(5/2) “Rabbimiz olan Allahım!Sana hamd ederek,seni tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Allahım! Beni bağışla.”[2]
(( سُبُّوحٌ، قُدُّوسٌ، رَبُّ الْمَلاَئِكَةِ وَالرُّوحِ.))
35- (5/3) “Rükû ve secdem, tüm noksanlıklardan, ortak edinmekten, ulûhiyete ve yaratana lâyık olmayan şeylerden uzak ve temiz olan, meleklerin ve Rûh’un (Cebrâil’in) Rabbi (Allah) içindir.”[3]
(( اَللَّهُمَّ لَكَ رَكَعْتُ، وَبِكَ آمَنْتُ، وَلَكَ أَسْلَمْتُ، خَشَعَ لَكَ سَمْعِي وَبَصَرِي وَمُخِّي وَعَظْمِـي وَعَصَبِي، وَ مَا اسْتَقَلَّ بِهِ قَدَمِي.))
36- (5/4) “Allahım! Sadece sana rükû ettim. Sana îmân ettim ve sana teslim oldum.Kulağım,gözüm, beynim, kemiğim, sinirim ve ayağımın taşıdığı (bedenim) sana boyun eğdi.”[4]
(( سُبْحَـانَ ذِي الْجَبَرُوتِ وَالْمَلَكُوتِ وَالْكِبْرِيَاءِ وَالْعَظَمَةِ.))
37- (5/5) “Kudret, hükümranlık, büyüklük ve yücelik sahibini tüm noksanlıklardan tenzih ederim.”[5]
RÜKÛDAN DOĞRULURKEN YAPILAN DUA
(( سَمِعَ اللهُ لِمَنْ حَمِدَهُ.))
38- (3/1) “Allah, kendisine hamd edenin hamdini işitip kabul etti.”[6]
(( رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ، حَمْداً كَثِيراً طَيِّباً مُبَارَكاً فِيهِ.))
39- (3/2) “Rabbimiz! Riyâdan uzak ve bereketi kesilmeyen çokça hamd, yalnızca sanadır.”[7]
(( مِلْءَ السَّمَاوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا، وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَيْءٍ بَعْدُ، أَهْلَ الثَّنَاءِ وَالْمَجْدِ، أَحَقُّ مَا قَالَ الْعَبْدُ. وَكُلُّنَا لَكَ عَبْدٌ. اَللَّهُمَّ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ، وَلاَ مُعْطِيَ لِمَا مَنَعْتَ، وَلاَ يَنْفَـعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ.))
40- (3/3) “Gökler dolusu, yerle gökler arasındaki mesafe dolusunca ve bundan sonra dilediğin şeyler dolusunca (hamd yalnızca sanadır) ey övgü ve şeref sahibi! Bir kulun -ki hepimiz senin kulunuz- söylediği şu söze en lâyık olan sensin: Allahım! Senin verdiğine engel olacak, senin engel olduğunu da verecek hiç kimse yoktur. Makam sahibinin sahip olduğu şeyler, senin yanında kendisine hiçbir fayda vermez.”[8]
[1] Sünen sahipleri ve Ahmed. Bkz. Sahih-i Tirmizi (1/83).
[2] Buhâri (1/99); Müslim (1/350).
[3] Müslim (1/353); Ebu Dâvud (1/230).
[4] Müslim (1/534); İbn-i Mâce dışında diğer sünen sahipleri (Tirmizi, Ebu Dâvud, Nesâi) tahriç etmiştir.
[5] Ebu Dâvud (1/230); Nesâi; Ahmed. İsnâdı ise hasendir.
[6] Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bâri (2/282).
[7] Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bâri (2/284).
[8] Müslim, (1/346).