Hadis Arapça TürkçeSüneni Ebu Davud HadisleriSüneni Nesai HadisleriSüneni Tirmizi Hadisleri

Ramazanda Gece Kalkışı Ve Teravih Namazı ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Nesai Ebu Davud Tirmizi

Başlık: NAMAZ BÖLÜMÜ

Konu: Ramazanda Gece Kalkışı Ve Teravih Namazı
Ravi: Ebu Zerr
Hadisin Arapçası:

وعن أبى ذرٍّ رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]صُمْنَا مَعَ رسولِ اللّهِ # فَلَمْ يَقُمْ بِنَا شَيْئاً مِنَ الشَّهْرِ حَتَّى بَقِىَ سَبعٌ مِنَ الشَّهْرِ فقَامَ بِنَا حَتَّى ذََهَبَ ثُلُثُ اللَّيْلِ. ثُمَّ لَمْ يَقُمْ بِنَا في السَّادِسَةِ وَقَامَ في الخَامِسَةِ حَتَّى ذَهَبَ شَطْرُ اللَّيْلِ. فَقُلْنَا لَهُ: لَوْ نَفّلْتَنَا بَقِيَّةَ لَيْلَتِنَا هذِهِ؟ فقَالَ: إنَّهُ من قَامَ مَعَ ا“مَامِ حَتَّى يَنْصَرِفَ كُتِبَ لَهُ قِيَامُ لَيْلَةٍ. ثُمَّ لَمْ يَقُمْ بِنَا حَتَّى بَقِىَ ثََثٌ مِنَ الشّهْرِ فَصلّى بِنَا في الثَّالِثَةِ وَدَعَا أهْلَهُ وَنِسَاءَهُ وَقَامَ بِنَا حَتّى خَشِينَا أنْ يَفُوتَنَا الْفََحُ. قِيلَ: وَمَا الْفََحُ؟ قالَ: السَّحُورَ[. أخرجه أصحاب السنن وصححه الترمذي.»السَّحُورَ« بفتح السين: ما يتسحر به، وبالضم: الفعل نفسه .

Hadisin Anlamı:

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile (bir ramazan) ayında beraber oruç tuttuk. Ay boyunca bize son yedi güne kadar hiç (ziyade) namaz kıldırmadı. Ayın son yedinci gününde gecenin üçte biri geçinceye kadar bize namaz kıldırdı. Altıncı gününde yine bir şey kıldırmadı. Beşinci gününde gecenin yarısı geçinceye kadar namaz kıldırdı. Kendisine: “Bu gecemizin geri kalan kısmında da bize nafile kıldırsanız!” dedik. Talebimize karşı: “Kim imamla namaza başlar, sonuna kadar devam ederse, kendisine gecenin tamamını namazla geçirmiş (sevabı) yazılır” buyurdular. Sonra Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) aydan son üç gece kalıncaya kadar başka namaz kıldırmadılar. Üçüncü gece bize namaz kıldırdılar. Ehline ve kadınlarına dua ettiler. Bize (o kadar uzun) namaz kıldırdılar ki “Felah”ı kaçırmaktan korktuk. (Ebu Zerr’e): “Felah” nedir? diye soruldu: “Sahur!” cevabını verdi. (Sonra ayın geri kalan kısmında bize namaz kıldırmadı.)

Kaynak: Ebu Davud, Salat 318, (1375), Tirmizi, Savm 81, (805), Nesai, Sehv 103, (3, 83, 84), Kıyamu’l-Leyl 4, (3, 202)

İlgili Makaleler