Nikahı Fesheden Ve Feshetmeyen Şeyler ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Malik
Başlık: NİKAH BÖLÜMÜ
Konu: Nikahı Fesheden Ve Feshetmeyen Şeyler
Ravi: İbnu Şihab
Hadisin Arapçası:
وعن ابْنِ شِهَابٍ قال: ]بَلَغَنِي أنَّ نِسَاءَكُنَّ عَلى عَهْدِ رَسُولِ اللّهِ # يُسْلِمْنَ بِأرْضِهِنَّ وَهُنَّ غَيْرُ مُهَاجِرَاتٍ وَأزْوَاجُهُنَّ حِينَ أسْلَمْنَ كُفَّارٌ. مُنْهُنَّ بِنْتُ الْوَلِيدِ بْنِ الْمُغِيرَةِ، وَكَانَتْ تَحْتَ صَفْوَانَ ابْنُ أُمَيَّةَ. فَأسْلَمَتْ يَوْمَ الْفَتْحِ وَهَرَبَ صَفْوَانُ مِنَ ا“سَْمِ، فَبَعَثَ إلَيْهِ الْنَّبِيُّ # ابْنَ عَمِّهِ وَهْبَ بْنَ عُمَيْرٍ بِرِدَائِهِ أمَانًا لِصَفْوَانَ بْنِ أمَيّة، وَدَعَاهُ رَسُول اللّهِ # الَى اِسَْمِ وَأن يقْدُمَ عَليْهِ فإنْ رَضِيَ أمْراً قَبِلَهُ وإَّ سَيَّرَهُ شَهْرَيْنِ، فَلَمَّا قَدِمَ صَفْوَانُ عَلَى رَسُولِ اللّهِ # بِرِدائِِهِ نَادَاهُ بِأعْلَى صَوْتِهِ: يَا مُحَمّدُ، هذَا وَهْبُ ابْنُ عُمَيْرِ جَاءَنِى بِرِدَائِكَ وََزَعَمَ أنَّكَ دَعَوْتَنِى الَى الْقُدُومِ عَلَيْكَ، فَإنْ رَضِيْتُ أمْراً قَبَلْتَهُ وَإَّ سَيَّرْتَنِى شَهْرَيْنِ. فَقَامَ #: اِنْزِلْ أبَا وَهْبٍ. فَقالَ: َ وآللّهِ َ أنْزِلُ حَتّى تُبَيِّنَ لِي. فَقَالَ لَهُ #: بَلْ لَكَ تَسْيِيرُ أرْبَعَةِ أشْهُرٍ. فَخَرَجَ # قِبَلَ هَوَازِنِ بِحُنَيْنٍ، وأرْسَلَ الى صَفْوَانَ يَسْتَعِيرُ أدَاةً وَسَِحاً. فَقَالَ: أطَوْعاً أمْ كَرْهاً؟ فَقَالَ: بَلْ طَوْعاً. فأعَارَهُ ا‘دَاةَ وَالسَِّحَ، ثُمَّ رَجَعَ مَعَ النَّبِىِّ #، وَهُوَ كَافِرٌ، فَشَهِدَ جُنَيْناً وَالطَّائِفَ وَهُوَ كَافِرٌ وَامْرَأتُهُ مُسْلِمَةٌ وَلَمْ يُفَرِّقْ بَيْنَهُمَا حَتّى أسْلَمَ صَفْوَانُ رَضِيَ اللّهُ عَنهُ وَاسْتَقَرَّتْ عِنْدَهُ امْرَأتُهُ بذلِكَ النِّكَاحِ، وَكَانَ بَيْنَ إسَْمِهِ وَإسَْمِ امْرَأتِهِ نَحْواً مِنْ شَهْرَيْنِ[. أخرجه مالك.
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında, bir kısım kadınlar, kendi yurtlarında Müslüman oldular. Bunlar hicret de etmediler. Bunlar İslam’a girdikleri zaman kocaları kafir idiler. Bunlardan biri Velid İbnu’l-Mugire’nin kızıydı. Bu kadın Safvan İbnu Ümeyye’nin nikahı altında idi. Bu hanım Fetih günü Müslüman olmuş, kocası Safvan da İslam’dan kaçmıştı. Aleyhissalatu vesselam peşinden amcasının oğlu Vehb İbnu Umeyr’i, kendisine bir eman alameti olarak şahsi ridasıyla birlikte gönderdi. [Resulullah onu İslam’a çağırıyor ve yanına gelmeye davet ediyordu: (Gelince bakacak), İslam hoşuna giderse kabul edecekti, gitmezse kendisine iki ay müsaade edecekti. Safvan, Aleyhissalatu vesselam’ın yanına ridasıyla birlikte gelince, yüksek sesle [halkın arasında] bağırarak: “Ey Muhammed! İşte Vehb İbnu Umeyr! Senin fidanı bana getirdi ve senin beni yanına davet ettiğini, İslam hoşuma giderse kabul edeceğimi, gitmezse bana iki ay mühlet tanıyacağım söyledi” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kalkıp: “Ey Ebu Vehb (devenden) in!” buyurdu. Fakat o: “Hayır, vallahi, meseleyi benim için açıklığa kavuşturmadıkça inmem!” dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: “Sana, daha fazla, dört ay mühlet tanıyorum” buyurdular. Sonra Resulullah Havazin tarafına Huneyn Seferi’ne çıktı. (Sefer hazırlığı sırasında) Safvan’a adam göndererek çağırtıp, emaneten silah ve başka harp malzemesi vermesini talep etti. Safvan: “Zorla mı, gönül rızasıyla mı istiyorsun?” dedi. Aleyhissalatu vesselam: “Gönül rızasıyla!” buyurdu. Safvan [yanında bulunan] silah vs.yi iane olarak verdi. Sonra Safvan kafir olduğu halde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’la birlikte döndü. Huneyn Gazvesi’ne, Taifin fethine katıldı. Bu esnada henüz kafirdi. Ama hanımı Müslüman olmuştu. Aleyhissalatu vesselam aralarını ayırmadı. Bu hal Safvan Radıyallahu Anh’ın Müslüman oluşuna kadar devam etti. Müslüman olduktan sonra hanımı eski nikahıyla onun yanında kaldı. Safvan ile hanımının Müslüman oluşu arasında iki ay kadar bir zaman mevcuttur.
Kaynak: Muvatta, Nikah 44, (2, 543, 544)