Necm Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Tirmizi
Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Necm Suresi
Ravi: Şa’bi
Hadisin Arapçası:
وعن الشعبي قال: ]لقِىَ ابْنُ عَبَّاسٍ رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما كَعْباً رَضِىَ اللّهُ عَنْه بِعَرَفَةَ فَسألَهُ عَنْ شئٍ فَكَبَّرَ حَتَّى جَاوَبَتْهُ الْجِبَالُ. قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ رَضِىَ اللّهُ عَنْهما: إنَّا بَنُو هَاشِمٍ. فقَالَ كَعْبٌ: إنَّ اللّهَ قَسَمَ رؤْيَتَهُ وَكََمَهُ بَيْنَ مَحمدٍ وَمُوسى صَلَّى اللّهُ عَلَيْهِمَا وَسَلَّمَ، فَكَلَّمَ مُوسى مَرَّتَيْنِ، وََرآهُ مُحَمَّدٌ # مَرَّتَيْنِ. قالَ مسروق رحمه اللّهُ: فَدَخَلْتُ عَلَى عَائِشَةَ رَضِىَ اللّهُ عَنْها فقُلْتُ: هَلْ رأى مُحمّدٌ رَبَّهُ؟ فقَالَتْ: لَقَدْ تَكَلَّمْتَ بِشَئٍ قَفَّ لَهُ شَعْرِى. قُلْتُ رُويْداً، ثُمَّ قَرَأتُ: لَقَدْ رأى مِنْ آيَاتِ رَبِّهِ الْكُبْرى. فقَالَتْ: أيْنَ يُذْهَبُ بِكَ؟ إنَّمَا هُوَ جِبْرِيلُ عَلَيْهِ السََّمُ. مَنْ أخْبَرَكَ أنَّ مُحمداً رَأى ربَّهُ، أوْ كَتَمَ شَيْئاً مِمَّا أُمِرَ بِهِ، أوْ يَعْلَمُ الخَمْسَ الَّتِى قَالَ اللّهُ تَعَالى: إنَّ اللّهَ عِنْدَهُ عِلْمُ السَّاعَةِ وَيُنَزِّلُ الْغَيْثَ. فقَدْ أعْظَمَ عَلَى اللّهِ تَعالى الْفِرْيََةَ. وَلكِنَّهُ رَأى جِبْرِيلَ لَمْ يَرَهُ في صُورَتِهِ إَّ مَرَّتَيْنِ: مَرَّةً عِنْدَ سِدْرَةِ الْمُنْتَهى، وَمَرَّةً في جِيََادٍ لَهُ سِتُّمِائَةِ جَنَاحٍ قَدْ سَدَّ ا‘ُفُقَ[. أخرجه الترمذى.)قفّ شعرى(: أى قام شعر رأسى وبدنى فزَعاً. )والفرية( الكذب .
Hadisin Anlamı:
İbnu Abbas Radıyallahu Anh, Arafat’ta Ka’b’la karşılaştı. Ka’b’a birşeyle sordu. Bunun üzerine Ka’b öyle bir tekbir getirdi ki, dağlarda yankılar yaptı, İbnu Abbas Radıyallahu Anh dedi ki, “Biz Beni Haşim’deniz!” Ka’b da: “Allah rü’yeti ile kelamını Muhammed ile Musa (a.s.) arasında taksim etti. Musa’ya Allah iki kere konuştu. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de Mirac’da Allah’ı iki kere gördü.” Mesruk der ki: “Hazreti Aişe Radıyallahu Anh’nin yanına girdim ve “Muhammed Rabbini gördü mü?” diye sordum. Bana: “Öyle bir şey söyledin ki, (korkudan) tüylerim kabardı (diken diken oldu)” dedi. “Ağır olun, (hemen reddetmeyin) deyip şu mealdeki ayeti okudum: “Andolsun ki O, Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını görmüştür” (Necm, 18). Buna şu cevabı verdi: “Bu ayet seni nereye götürmüş? (Ayeti anlamakta hata etmişsin, Ayette Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın gördüğü belirtilen şey) Cibril (a.s.)’dir. Sana kim: “Muhammed Rabbini görmüştür” derse veya “Emredildiği tebligattan bir şey gizlemiştir” derse veya “Allah’ın gayb ilan ettiği şu beş şeyi bildiğini söylerse: “Kıyametin ilmi şüphesiz ki Allah’ın nezdindedir. Yağmuru O indirir. Rahimlerde olanı O bilir. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez…” (Lokman, 34) bil ki en büyük iftira ve yalanda bulunmuştur. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın, ayette bahsedilen rü’yeti Cebrail’le ilgilidir. Efendimiz’in gördüğü şey, Cebrail’dir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Cebrail (a.s.)’i altı yüz kanadıyla fıtri suretinde ancak iki defa görmüştür: Bir defasında Sidretü’l-Münteha’da, bir defasında da (Mekke’nin aşağısında) Ciyad denilen yerde, ufku (her cihetiyle semayı) kaplamış vaziyette.”
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Necm (3274), Buhari, Tefsir, Maide 7, Bed’ül-Halk 6, Tevhid 4, Müslim, İman 287, (177)