Münafikun Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Tirmizi
Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Münafikun Suresi
Ravi: Zeyd İbnu Erkam
Hadisin Arapçası:
وعن زيد بن أرقم رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]خَرَجْنَا مَعَ النّبىِّ # في سَفَرٍ أصَابَ النَّاسَ فِيهِ شِدَّةٌ. فقالَ ابنُ أُبَىٍّ ابنُ سَلُولَ: َ تُنْفِقُوا عَلَى مَنْ عِنْدَ رسولِ اللّهِ حَتّى يَنْفَضُّوا مِنْ حَوْلِهِ. وَقَالَ: لَئِنْ رَجَعْنَا إلى الْمَدينَةِ لَيُخْرِجَنَّ ا‘عَزُّ مِنْهَا ا‘ذَلَّ. فَأتَيْتُ النَّبىَّ # فَأخْبَرْتُهُ بذَلِكَ. فَأرْسَلَ إلى ابن أُبَىٍّ فَسَأَلَهُ: فَاجْتَهَدَ يَمِينَهُ مَا فَعَلَ. فَقَالُوا: كَذَبَ زَيْدٌ رسولَ اللّه #، فَوَقَعَ في نَفْسِى مِمَّا قَالُوا شِدَّةٌ. حَتّى أنْزَلَ اللّهُ تعالى تَصْدِيقِى: إذَا جَاءَكَ الْمُنَافِقُونَ. قَالَ ثُمَّ دَعَاهُمْ النَّبىُّ # لِيَسْتَغْفِرَ لَهُمْ فَلَوَّوْا رُؤُسَهُمْ. وَقوْلُهُ كَأنَّهُمْ خُشُبٌ مُسَنَّدَةٌ.قَالَ: كَانُوا رِجَاً أجْمَلَ شَئٍ[. أخرجه الشيخان والترمذى .
Hadisin Anlamı:
Bir sefer esnasında Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’le beraber çıkmıştık. Bir ara bütün askerler sıkıntıya düştü. Übey İbnu Selül (fırsattan istifade) şöyle dedi: “Resulullah’ın yanındakilere infak etmeyin de etrafından dağılsınlar.” Ayrıca şunu da ilave etti: “Hele Medine’ye bir dönelim, aziz olanlar, zelil olanları oradan sürüp çıkaracaktır.” Ben hemen gelip bu sözleri Hazreti Peygamber’e haber verdim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Übey İbnu Selül’e adam göndererek yanına çağırdı ve “Böyle mi söyledin?” diye sordu, İbnu Selül, böyle bir davranışa yer vermediğine dair yemin etti. (Orada bulunanlar bu söze inanarak): “Zeyd, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e yalan söyledi” dediler. Bu sözlerine çok üzüldüm. Öyle ki, Cenab-ı Hakk beni tasdiken şu vahyi indirdi: “(Ey Muhammed) münafıklar sana gelince, “Senin, şüphesiz Allah’ın peygamberi olduğuna şehadet ederiz” derler. Allah, senin kendisinin peygamberi olduğunu bilir, bunun yanında münafıkların yalancı olduklarını da bilir…” (Münafikün, 1). (Zeyd) der ki: “Sonra Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), (onlara: “özür dileyin de) sizin için Allah’tan mağfiret taleb edeyim” dedi ise de başlarını çevirip gittiler.” Zeyd İbnu Erkam Radıyallahu Anh, “..Onlar tıpkı sıralanmış kof kütük gibidirler…” (Münafikun, 4) mealindeki ayetle ilgili olarak da şu açıklamayı yaptı: “Münafıklar yakışıklı kimselerdi.”
Kaynak: Buhari, Tefsir, Münafikun 1, 2, Müslim, Sıfatu’l-Münafikun 1, (2772), Tirmizi, Tefsir, Münafikun, (3309, 3310)