Meyve Ve Sebzelerin Zekatı ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Ebu Davud Malik
Başlık: ZEKAT BÖLÜMÜ
Konu: Meyve Ve Sebzelerin Zekatı
Ravi: Süleyman İbnu Yesar
Hadisin Arapçası:
وعن سليمان بن يَسَار قال: ]كان النبيُّ #: يَبْعَثُ ابْنَ رَوَاحَةَ إلى خَيْبَرَ فَيَخْرُصُ بَيْنَهُ وَبَيْنَ يَهُودَ. فَجََعَلُوا لَهُ حُلِيّاً مِنْ حُلِىّ نِسَائِهِمْ فقَالُوا: هَذَا لَكَ؟ وَخَفِّفْ عَنَّا وَتَجَاوَزْ في الْقَسْمِ. فقَالَ عَبْدُ اللّهِ: يَا مَعْشَرَ الْيَهُودِ إنَّكُمْ لَمِنْ أبْغَضِ خَلْقِ اللّهِ تَعالى إلىَّ. وَمَا ذَاكَ بِحَامِلِى عَلى أنْ أحِيفَ عَلَيْكُمْ. وَأمَّا مَا عَرَضْتُمْ عَلىَّ مِنَ الرِّشْوَةِ فإنَّهَا سُحْتٌ وَإنَّا َ نَأكُلُهَا. فقَالُوا: بِهذَا قَامَتِ السَّمَواتُ وَا‘رْضُ[. أخرجه مالك.»الَحَيْفُ« الظلم. و»الرِّشْوَةُ« الْبِرْطِيلُ. و»السُّحْتُ« الحرام .
Hadisin Anlamı:
Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Abdullah İbnu Revaha’yı Hayber’e yahudilerle kendi arasında mahsulün takdiri için gönderiyordu. Yahudiler, hanımlarının zinetlerinden ona bazı takılar verip: “Bu sanadır (al, karşılığında) bize yükümüzü hafiflet, taksimde lehimize olarak biraz göz yumuver!” dediler. Abdullah Radıyallahu Anh onlara şu cevabı verdi: “Ey yahudiler toplumu! Sizler, bana Allah Teala’nın en menfur mahluklarısınız. Bu, beni size karşı zulme sevketmeyecektir. Bana teklif ettiğiniz rüşvete gelince, o haramdır ve biz bu haramı yemeyiz.” Yahudiler: “Arz ve semavatı ayakta tutan işte bu (dürüstlük) dur” dediler.
Kaynak: Muvatta, Müsakat 2, (2, 703, 704), Ebu Davud, Büyu 36, (3413, 3414)