Mekruh Vakitler ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Nesai Malik
Başlık: NAMAZ BÖLÜMÜ
Konu: Mekruh Vakitler
Ravi: Abdullah es’Sünabihi
Hadisin Arapçası:
وعن عبداللّه الصنابحى رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]أنَّ رسولَ اللّهِ # قالَ: إنَّ الشّمْسَ تَطْلُعُ وَمَعَها قَرْنُ الشّيْطَانِ، فإذَا ارْتَفَتْ فَارَقَهَا، ثُمَّ إذا اسْتَوَتْ قَارَنَهَا، فإذا زَالَتْ فَارَقَهَا، فإذَا دَنَتْ لِلْغُرُوبِ قَارَنَهَا، فإذا غَرَبَتْ فَارَقَهَا، وَنَهى رَسُولُ اللّهِ # عَنِ الصَّةِ في تِلْكَ السَّاعَاتِ[. أخرجه مالك والنسائى .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Güneş, beraberinde şeytanın boynuzu olduğu halde doğar, yükselince ondan ayrılır. Bilahare istiva edince (tepe noktasına gelince) ona tekrar mukarenet (yakınlık) peydah eder. Zevalden sonra (tepe noktasından ayrılıp batıya meylettimi) ondan yine ayrılır. Batmaya yakın tekrar ona yakınlık peydah eder, batınca ondan ayrılır.” Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) işte bu vakitlerde namaz kılmaktan men etti.
Kaynak: Muvatta, Kur’an 44, (1, 219), Nesai, Mevakit 31, (1, 275)